Soysuz İsrail'e kim dur diyecek?
Bu soru son aylarda en çok sorulan soru.
Benim yaşamım boyunca cevabını vermekte zorlandığım tek soru.
Çünkü cevabı yok.
Mevcut durumu incelediğimde ben İsrail Terör Örgütü (İTÖ)'nü şu an için durduracak bir güç oluşumu göremiyorum.
O halde insanlık bir avuç şeref yoksununa teslim mi olacak?
Olur mu, 8,5 milyar insan 8,5 milyon alçağa teslim olur mu.
Elbette savaşacağız, elbette mücadele edeceğiz ve sonunda bütün soysuzları hak ettikleri yere mutlaka göndereceğiz.
Ekim ve Sonrası...
Hamasın içindeki kripto bir yapının saldırısı olduğuna inandığım olayı bahane ederek başlatılan soykırımda ilk günden bugüne sorulan ama cevabı bir türlü bulunamayan tek bir soru oldu.
Nasıl duracak, kim durduracak?
Bugün dahil ilk günden itibaren bu soruya verdiğim tek bir cevap oldu.
İsrail denilen kuduz iti Allah'tan başka durduracak tek bir güç var o da birleşmiş vicdanlar...
Evet bugüne kadar Siyonist tezgâhın değirmenine su taşıyan sahtekâr Birleşmiş Milletlerin, Dünya Sağlık Örgütü, IMF gibi ona benzer diğer kuruluşların gerçek yüzünü görmeyen kalmadı.
Bu gibi yapıların artık bir işe yaramayacağını tüm dünya görüyor.
Çözüm?
Hepsi yıkılacak yeniden yapılacak...
Birleşmiş Vicdanlar...
İlk gün söylemiş ve konuyu da köşe yazıma kadar taşımıştım.
Şu cümlelerle bitirmiştim yazıyı...
"Birleşmiş Milletlerden umudu kesen gönüller birleşiyor.
Bundan böyle dünyanın kaderini belirleyenler "Birleşen Vicdanlar", "Birleşen Gönüller" olacak..."
Peki, gerçekten birleşiyor mu?
Evet bunu artık herkes görüyor.
Dünyada vicdanlar dil, din, ırk, coğrafya gözetmeksizin her türlü kimliği yıkarak insanlık onuru adına birleşiyor.
Dalga Dalga Geliyor...
Çünkü İsrail Terör Örgütü dil, din, ırk gözetmeksizin her türlü kimliği yıkarak saldırıyor, soy kırıyor, katlediyor, insanlıkta aynı şekilde bu hayvandan aşağı yaratığı durdurmak için birleşiyor.
Bugün Amerika'da bugün Almanya'da bugün Fransa'da bugün İspanya'da bugün İngiltere'de insanlar meydanlara çıkıp bu kirli ve kanlı düzene, Siyonist düzene ve onunla işbirliği ipinde olan rejimlerine isyan ediyor, onca tehdide ve şiddete rağmen baş kaldırıyor yeter diyorsa bilin ki cin şişeden çıkmış, artık geri dönülmez yola girilmiş demektir.
Bu tepkiler kısa vadede Filistin'e ilaç olmaz ama uzun vadede yeni Filistinlerin oluşmasına bu kirli ve kanlı düzenin yıkılmasına kesinlikle engel olur.
İsyan Büyüyor...
İsyan sokaklardan meclislere sıçramaya başladı.
Fransız Milletvekili Sebastien Delogu meclis genel kurulunda Filistin bayrağı açarak Gazze'de yaşananları protesto etti.
Meclis oturumundaki birçok siyasi Delogu'yu ayakta alkışladı.
Ancak buraya dikkat, meclis başkanlığı sadece bayrak açmaktan dolayı milletvekiline Fransız meclis tarihinin en ağır cezasını verdi.
Şimdi sorsan cezayı veren andavallara ve başındaki Macron'a, Fransa ifade özgürlüğü, insan hakları yönünden Avrupa'nın başkenti der.
Sevsinler sizi....
İTÖ dahil hepiniz kuduzun son safhalarındasınız.
İstediğiniz kadar saldırın, istediğiniz kadar debelenin, istediğiniz kadar çırpının sonunuz geldi, kurtuluşunuz yok, YOK OLACAKSINIZ...