Gökhan Zan’a kırmızı karttan gelen iki maç cezadan, birinin kaldırılması diğerinin ise ertelenmesi; çok tartışıldı, hala tartışılıyor.
Kim haklı?
Bu sorunun tartışılacak bir yanı yok... Yapılan uygulama (Kaynağını değişen yeni yönetmeliklerin sağladığı haklardan alsa da) fiyaskodur. Kırmızı kartın tam ve genel kabul görmüş karşılığı; otomatikman iki maç cezadır. Bu ceza herhangi bir kurul tarafından değil, doğrudan hakem tarafından verilir. Ve neredeyse anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek maddeleri gibi, mutlak sabittir... Herhangi bir kişi ya da kurum tarafından tenzil edilemez, ertelenemez, kaldırılamaz.
Kaldırılıyorsa cinayet işleniyor demektir.
Tahkim Kurulu; nasıl penaltı ya da ofsayt kuralını iptal etme yetkisine sahip değilse; hakemin sahada çıkardığı kırmızı kartı da yok sayamaz.
Tahkim, yetki aşımı yapmıştır.
***
Eğer ceza; kamera görüntüleriyle tespit edilen centilmenlik dışı bir eylemin sonucu olarak ve bir kurul tarafından sonradan ek olarak verilmişse, o cezanın indirilmesi, kaldırılması ya da ertelenmesi söz konusu olabilir. Ama bir hakemin doğrudan çıkardığı bir kırmızı kartı işlemden düşürmek; futbolun ruhuna olduğu gibi FIFA ve UEFA içtihatlarına da aykırıdır. Türkiye dışında, böyle bir indirme ya da erteleme kararı alan, alabilen, düşünen başka bir ülke yoktur. Olamaz!
Bunlar uluslararası orjinal kuralı anlamada, tercüme hatası mı yaptılar? Böyle bir yetki Patagonya’da bile yok. Yuh!
Futbolun dibine dinamit lokumu koydular.
***
Belli ki ortada bir hukuk komedisi var... Belki de faciası!
Traji-komik bir durum.
Zaten Profesyonel Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu, yıllardır birbirini çekemiyor... Ya karşılıklı nispet yapıyor ya da boş yere inatlaşıyorlar. İki hukuk kurumu bu kadar açık ve bu kadar laubali şekilde birbirine ters düşer mi? Karşılıklı üstünlük paranoyasıyla ve tam anlamıyla sidik yarışı içindeler. Futbol hukuku ayaklar altına serildi.
Resmen hepimizle alay ediyorlar.
Birisi ya da birileri Türkiye ile maka-rasını geçiyor ama; kim bilir kim?
Bir yakalasam...