İnsan ömründe 22 yıl çok uzun bir zaman ama bir ülke tarihinde hiç de değil... Cuma günü, Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarını seyrederken aklıma 1992 yılı geldi.
O gün Cizre’de çıkan olaylarda kimilerine göre 40, kimilerine göre 57 kimilerine göre çok daha fazla insan ölmüştü.Bölge genelinde ölü sayısı 94 olarak veriliyordu.
Sabah Gazetesi muhabiri İzzet Kezer ile 5 yaşındaki Hatice Katar ve 9 yaşındaki Mehdi Güngen de o gün hayatını kaybedenler arasındaydı... Bir yıl önce, 1991’de, 31 kişi ölmüş bir sene sonra ölü sayısı neredeyse 3 katına çıkmıştı.Cuma günü televizyon ekranında bir sürü köşe yazarı daha fazla demokrasi çağrısı yaptı, ne güzel...
Elbette bu çağrılar yapılacaktır ama bunları yaparken geçmişi unutmamak, bu zamana ne zorluk ve acılarla gelindiğini de unutmamak gerek...
***
1998 yılıydı, hiç aklımdan çıkmıyor. Lice’deki okula İstanbul’dan kampanyayla toplanan binlerce kitabı götürmüş ardından ilçede kurulu mermer fabrikasını geziyordum gazeteci olarak.Fildişi Sahilleri’ne kadar bir sürü ülkeye mermer ihraç ettiklerini anlatıyordu görevli. Önde ve arkada bir zırhlı araç arada ihraç edilen mermerleri taşıyan kamyonlar.
Sonra bir görevli geldi, “hemen yola çıkmanız lazım, saat 14.00’e geliyor” dedi. Lice-Diyarbakır arası sadece 85 kilometre ama kazasız-belasız Diyarbakır’a varmak için acele etmem gerekiyordu. Korku değil de derin bir üzüntü hissediyor insan öyle zamanlarda bir de azımsanmayacak kadar “böyle olmamalı” duygusu.
***
2014’te Diyarbakır’da kutlamaları izleyen arkadaşların ekranda söylediklerini, köşelerde yazdıklarını okudum. Sabah ilk uçakla gidip, akşam son uçakla dönerek yıllarca bölgedeki havayı yazanlar olmuştu hala da var ama biraz hatırlamak da lazım.Sadece 1999 Nevruz’unda yurt genelinde göz altına alınan vatandaş sayısı 8174 kişiydi.
Bir ülke tarihi için arada geçen zaman çok kısa ve fark çok büyük. Bu iklimin kıymetini bilmek lazım mı, evet bilmek lazım...
***
Bugün GAP turlarında yer bulunamıyor çoğu zaman. Sadece THY’nin İstanbul-Diyarbakır karşılıklı 5 uçuşu var, Onur Hava Yolları 3, Pegasus 2, sefer düzenliyor.Havuzlu villalar yapılıyor şehirde, emlak fiyatları artıyor.
2003 yılında Diyarbakır’da ihracat yapan 32 firma vardı şimdi bu sayı 200 civarında.
1990’ları hatırlayan, o dönemlerde bölgede bulunanlar için bu rakamların anlamı istatistikten daha fazla.Aradaki farkın adı da aslında daha fazla demokrasi...