Hepimiz üretken, hayal gücü fezanın ötesinde çocuklardık; önce ailemiz sonra da eğitim sistemi bizleri bozmadan önce.
“Biraz ortama ayak uydur, biraz normal ol” lafını duya duya büyüdük.
Farklı olmak heyecan vericiyken, farklı oldukça kendimiz olurken, TOKİ’de bir daire için yaşayan, ayın biriyle beşine endeksli insanlara dönüştük.
“Hadi bir çılgınlık yapalım” cümlesi bizim için geç yatmaya, bir gün işe gitmemeye filan endekslendi.
***
Kültürü, sanatı, edebiyatı, sokağı, sosyolojiyi her zaman bilen tek bir taraftı, dergiler onlarındı, en iyi onlar yazar, en çok tiyatro oyununu onlar izler, operayı bir tek onlar bilirdi.
Bu söylediğim şey, yani bu “onlar ve biz” elbette çok hoş değil, en az diğer “onlar ve bizler” kadar vahşi doğaya ait. Tek başına siyasi de olmayan bu ayrım bir anlamda bir seçkinlercilik oyunu.
Son 13 yıl, yani siyasal iktidar da bu hegemonyayı yıkmamış, yıkamamış, bazı bazı da yeltenmemişti. Belki içten de bir kabullenişti bu “biz biliriz” dayatmasını.
Zaten bütün kavgalar da bir tarafın bir değere sıkı sıkıya sarılıp kimseye koklatmaması ile, o tarafa kızdığı için o değerin de karşısında yer alma, sonra buna alışma, sonra da buna antitezler üretmek durumunda kalma ile olmadı mı?
Aslında tam da şimdi, şu sıra, tam da bu noktada bir Cins’lik gerekliydi. Hani öyle “biz de biliriz” demek için değil, “aha da budur” diyebilmek için.
Kıyassız… Komplekssiz… Özgüvenle…
Üstüne bir de kadim bir medeniyetin zengin mirasıyla.
Adı da Cins Dergi oldu. www.cins.com.tr
Haydi bakalım!
***
Cins Dergi’nin tanıtımı 2 Kasım akşamı Üsküdar’da Bağlarbaşı Kültür ve Kongre Merkezi’nin kapı komşusu olan NEVMEKAN’da yapıldı.
Nevmekan, Başbakan Davutoğlu’nun gençlerle buluştuğu mekan olarak ünlendi. Müthiş yüksek bir tavan, çok zengin bir kütüphane, rahat koltuklar, toplantı masaları, huzurlu bir ortam.
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de açılışta konuştu. Fırsat bulup da konuşamadım ama bu vesileyle teşekkür edeyim, sadece Üsküdar’a değil, İstanbul’un kalbine hediye gibi bir mekan kondurmuşlar.Gidin, görün derim.
***
Son olarak;
Öyle güzel insanlar vardı ki o akşam Nevmekan’da, mekanın kapılarını kilitleyeyim, kimseyi dışarıya bırakmayayım istedim. Hüsrev Hatemi’nin sahneye bir çıkışı vardı ki, çocukluğuma gittim, radyodan şiirlerini kendi sesinden dinlediğim zamanlara gittim.
İsmail Kılıçarslan’a, Furkan Çalışkan’a, Yusuf Genç’e, ağız tadıyla çıkacak keyifli dergiler diliyorum.