Bırakın hatalarımızın bedelini ödeyelim

Riva’da yaşanan facia sonrası çevre ve şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum, gereken müdahaleyi yapacağını söyledi.. Tıpkı bundan bir ay kadar önce Başakşehir Şehir hastanesinin yolunda yaşandığı gibi.. Hatırlayın orada da İBB, yapmayacağını duyurduğunda Ulaştırma Ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu “tamam merak etmeyin biz yaparız” demişti. Yaptı da.. Şimdi benzer bir durum da Haliç’le ilgili yaşanıyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız “endişelenmeyin” diyor İstanbullu’ya.. “Merak etmeyin çözeriz”...

Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki bu ülkenin başında Recep Tayyip Erdoğan gibi İstanbul aşığı bir adam var. Ve belediye başkanı, kent idarecileri falan kim olursa olsun, elini İstanbul’un üstünden çekmez.. Bu arka arkaya yaşanan facialar sonrasında da İstanbul’u yalnız bırakmayacağının herkes farkında. O yüzden İmamoğlu ne kadar hata yaparsa yapsın, biz onun olumsuz sonuçlarından etkilenmiyoruz.. Oysa bir bırak bakalım ya.. “Bizi bir sal be Reis”.. Sal bizi de verdiğimiz yanlış kararların sonuçlarıyla bir yüzleşelim hele.. Bırak ya hu. Bırak biraz b*k kokusu çekelim ciğerlerimize. Unutanlar hatırlasın bilmeyenler öğrensin CHP Belediyeciliği ne demekmiş!.. 20 yaş altı bilmez; Haliç’ten çıkıp Eyüp, Ayvansaray, Balat’tan taa Fatih’e kadar, bir lodosla nasıl nefes alamaz hale geldiğimizi.. Bırak bir görsün yavrucaklar. Bir sorsunlar hele “ne kokusu bu?” diye.. Bir tanışsınlar CHP’yle. İstanbul’u yönetmek öyle ceket çıkarıp Çiprasvari edalarla şovlar yapmaya benzemez. Haliç, zannedildiğinden derindir suyu sanıldığından serindir. Kaç siyasetçiyi yuttu sayısı belli değil. Oraya giren adam yüzmeyi bilmiyorsa oradan çıkamaz. Ama devletimiz varolsun, Başkan yan gelip yatsa da vatandaşına kıyamadığı için arkasını toplamaya devam ediyor. E devlet böyle yaparsa biz nasıl öğreneceğiz yerel seçimlerde doğru mu karar vermişiz yanlış mı?!..

Bir mesele daha var bir türlü anlamadığım. İmamoğlu göreve geldiğinden beri yapraklardan başka onu alkışlayan olmadı. Neye elini atsa kuruttu.. Arkadaş insan hiç bir şey yapmasa elini herhangi bir şeye sürmese sadece makamında oturup yabancı televizyonlara demeç verse İstanbul’un kurulu düzeni en az iki/üç sene idare ederdi İmamoğlu’nu.. Anlamıyorum ki, bozmayı nasıl başardın sen!..