“Kucaklaşacağız” diyerek yola çıkmışlardı ya. Gördük kucaklaşmayı. Eski vekil Barış Yarkadaş çıktı; “Başörtülü hakim istemiyorum” dedi. Metin Uca isimli dengesiz, bir porno yıldızının başörtülü fotoğrafını koyup kendi zekasınca komiklik yapmaya kalktı. Enver Aysever belediye tesislerinde hâlâ neden alkol servisi başlamadığını sorguladı. Metroda karafatma diyeni mi ararsın AK Partililerin neden hâlâ işten çıkarılmadığına isyan edeni mi? Demem o ki. Hiç birbirimizi kandırmayalım. Siz busunuz kardeşim. Saklamanın gizlemenin alemi yok. Kucaklaşma falan hikaye. Gücü elinize geçirdiğiniz anda bu toplumun değerlerine bu millete karşı savaş açıyorsunuz. CHP zihniyeti budur. Üzüntüm buna değil. Bunlara inananlara.
Bunlar ‘içeriden’ eleştiriler değil arkadaş
23 Haziran gecesi başladılar. Oda Tv, Diken, T24 gibi ne kadar Erdoğan düşmanı yer varsa hepsine manşet oldular. “İçeriden AK Parti’ye büyük eleştiri”. Maddeler halinde manifesto yazanlar, ‘bu bir dost uyarısıdır’ falan diyenler. Herkes akıl veriyor anlayacağınız. Ve bu adamların yakalarında hâlâ AK Parti rozeti olduğu için eleştirileri de ister/istemez ‘içerden’ diye satılıyor. Teknik olarak doğru. Fakat ahlaken doğru mu? Asla. Ya hu bu adamların AK Parti’den henüz istifa etmemiş olmalarının tek nedeni peşine takıldıkları kişilerin henüz parmaklarını şıklatmamış olması. Bu mu ‘içeriden eleştiri’?.. Bence madem var bir karın ağrınız yeni partiniz kuruluncaya kadar ‘dışarıda’ bekleyin de eleştiriniz ‘içeriden’ zannedilmesin...
Loca tartışması büyüyünce çarşı/pazar karıştı
Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasız günlerinde Beşiktaş stadında locadan izlediği maç resmen bir skandallar zincirinin tetikleyicisi oldu. Locanın sahibi Atalay Demirbaş hem Beşiktaş’a hem de locasını Ekrem İmamoğlu’na veren Kuzu Grup ve onun avukatı Şafak Mahmutyazıcıoğlu’na savaş açmış durumda. Son olarak Atalay Demirbaş, Beşiktaş Kulübü yönetim kurulu üyesi Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun 3 milyon 200 bin dolar menfaat sağlayabilmek için, Beşiktaş Kulübü’ne ait olan toplam 10 milyon dolarlık çeki, Özen Kuzu’ya verdiğini iddia etti. Kuzu Grup’la Mahmutyazıcıoğlu’nun dostluğu Bakırköy belediyesindeki yolsuzluk iddialarıyla başladı. Şimdi bütün yolu birlikte yürüyorlar. Bu son iddiayı da gazeteci Atilla Türker kaleme aldı. Türker’e göre bu garip alış/veriş nedeniyle Beşiktaş’ın milyonlarca doları buhar oldu. Şimdi ise bambaşka bir iddia konuşuluyor. Buna göre, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun eski HSYK üyesi FETÖ’cü Resul Yıldırım’la irtibatı var. Ve görüşmeleri de saptanmış durumda. Eğer bu iddia doğruysa FETÖ’nün de içinde olduğu ‘Mazbatayı ver’ kampanyasının en çok ses getiren tribün ayağına ilişkin şüpheler artacak demektir. Bu Gezi kalkışması benzeri denemenin tribünden devşirilen kısmına kimlerin nerelerde karar verdiği önümüzdeki günlerde çıkar ortaya.