Yaşar Nuri Öztürk de öldü.. Kim bilir kendi farkında mıydı acaba?
Bir proje olarak sahaya sürüldüğünün..
Yoksa sistem, “kullanışlı” gördüğü bu figürden faydalanırken onu da kutsal bir görev ifa ettiğine mi inandırmıştı..
Kimdi Yaşar Nuri?
Arz edelim..
- başörtüleri yüzünden okula alınmayan kızların, islamda başörtüsü olmadığına inandırılması için gereken dinî referanstı..
- dinde reform safsatasının üçüncü cumhuriyet dönemi teorisyeniydi..
- İslam’ı köklerinden koparıp, kendi kurallarıyla baştan yazmaya heveslenmiş yahut yüreklendirilmiş biriydi.
- 28 Şubat generallerinin istediği gibi bir islam için milleti ikna etmekle görevli bir cunta imamıydı..
Daha ötesini söylemek istemem..
Ama nasıl gaza getirdilerse kendisini peygamber sanmaya başlamıştı son zamanlarda..
O kadar ifade edeyim..
Ondandır ki şimdi; “ömrünü islâm tebliğine adadı” dedikleri halde, gerçekten inanan kesimin çok da hayırla yad etmemesi.. Arkasından, daha ziyade din düşmanı Kemalistlerin ağıt yakması bundan olsa gerek.. Keşke finali bari doğru yapsaydı..
Referanduma gerek yok
Yaşanan bunca iki yüzlüğün ardından..
Verilen hiçbir sözün yerine getirilmediği bu ortamda.
her defasında bir başka pürüzün önümüze konduğu bir müzakere ortamından hepimiz ziyadesiyle sıkılmadık mı?..
Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi diyor ki;
“Avrupa Birliği ile müzakerelere devam mı tamam mı’ diye sorarız. Milletim ‘devam’ derse biz de devam ederiz” referandum sinyali veriyor yani..
Eğri oturalım doğru konuşalım.
Referanduma falan gerek yok.
Koparalım ipleri bitsin bu iş..
Artık daha fazla uzatmanın bir anlamı kalmadı..
Ne gelebilir ki başımıza?..
‘One Minute’ resti yaşandığı gün CnnTurk ekranlarına çıkıp da,
“işte şimdi bittik” goygoyu yapan monşer takımını hatırlıyor musunuz?.
Ben Hatırlamıyorum..
Kimdi onlar?..
Şimdi aynı kadro;
“Uluslararası alanda prestij kaybederiz, doğrudan yabancı sermaye girişi zayıflar vs...” gibi kaygılar yükseltiyorlar..
Hiç de bir şey olmaz.
Alman Şansölye’nin, işi düştüğü zaman 15 günde bir nasıl Türkiye’ye geldiğini gördünüz değil mi?
“Bitti bu iş” diyelim. Bak kaç başbakan, kaç devlet başkanı dizilecek Beştepe’nin nizamiyesine..
Bahçeli oyunu erken görseydi!
Devlet Bahçeli partisi üzerine yapılan hesapları baştan görseydi, yine bunlar yaşanır mıydı acaba?.. Yani Fethullahçı Örgüt 11 tepe yöneticisini çıtır çıtır yediğinde kafasını kuma gömmeseydi Bahçeli.. Kendi partisine kurulan paralel tezgaha rağmen, hükümeti 17 Aralık gibi apaçık cemaat tertibi bir girişimin tezleriyle vurmaya kalkmasaydı.. O vakitler “hizmet” diye andığı FETÖ örgütünün kendisine dayattığı isimleri aday yapmasaydı, direnseydi mesela.. Bugün bu işler başına gelir miydi, bilmiyorum..