Kararsızlar, küskünler, ders vermececiler, fantazi yapanlar..! Ontolojik düşmanlar, stratejik düşmanlar, taktik düşmanlar..!
Müzmin muhalifler, nazlı muhalifler, bugün için muhalifler..!
Geride duranlar, yana kaçanlar, arkasını dönenler..!
Uluslararası terör örgütleri, yerli terör örgütleri, paralel terör örgütleri..!
Velhasıl 5’i, 10’u bir yer’deler toplanmış...
Türkiye’yi 100 yıl sonra yürüdüğü yoldan çevirmeye...
Çıktığı yoldan döndürmeye...
Kurduğu köprüleri yıkmaya...
Ahdinden vazgeçirmeye yemin etmişler!
Bel altı vurmalar, sırttan hançerlemeler, karakter suikastları düzenlemeler...
Hepsi ve tamamı Türkiye’nin yeniden büyük yürüyüşünün önünü kesmek için..!
Neden HDP’nin yanında saf tuttular?
Akşam’dan Kurtuluş Tayiz geçen gün yazdı. Üst akil A planı olarak Paralel Yapı’yı devreye sokmuştu. 17/25 Aralık’ta ayan beyan deşifre oldular. Bugün ayni yapı B Planı olarak HDP’yi devreye sokmuş görünüyor.
Yani anlıyoruz ki dün tüm aktörleriyle Paralel Yapı’nın arkasında hizaya geçenler, bugün HDP’nin yanında saf tutmuş!
Zaten Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan HDP’nin parti olarak seçime girmesiyle ilgili ne demişti? “Selahattin Demirtaş’ın Amerika ziyareti sonrası makas değişimi yaşandı.”
Deşifre olan A planı da şimdi yürürlükte olan B planı da ne için?
Elbette Türkiye’nin 100 yıl önce coğrafyamızda kurgulanmış rolüne karşı çıkıp, tarihi kodlarına dönme arzusunu sona erdirmek için!
Yoksa “Dünya 5’ten büyüktür” diyen siyasal aktörü “diktatörlük” ile suçlamak...
“Barajı geçersek ne ala yoksa benim meskenim dağlardır” naraları ile bütün bir milleti, temsil ettiğini savunduğu Kürtleri, iktidarı hasılı devleti tehdit etmek...
“17 milyon yoksul ürettiler” yalanıyla ödünç oy isteyip bol keseden popülist vaatlerle istikrarı vurmayı arzulamak...
Varlık sebebini Tük milliyetçiliği olarak ilan edenlerin Türkmenlere giden MİT TIR’larını durduranlara ve elbet terör örgütü PKK’nın siyasal uzantısı HDP’ye bir cümle bile söylememek...
İktidarın nimetlerinden ziyadesiyle faydalanırken tempoya ayak uyduramadığı için ya da başka sebeplerle kenara çekilenlerin “Ben yoksam sana ders vermek istiyorum” diyerek “küskünler” fısıltısı yaymak...
Hasılı, Türkiye’nin dönüşümünü sağlayan 13 yıllık müktesebatı bir çırpıda çöpe atmak!
HDP’nin barajı aşması ve bu yollar Türkiye’de yeniden koalisyon dönemlerine dönmesini arzulamanın arkasında böyle bir konsorsiyum var.
Ne diyelim, bu konsorsiyumun karşısında da her seferinde “Bize Millet yeter. Herkesin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var” diyenler var!
7 Haziran akşamı gece yarısına ulaştığımızda milletin ferasetinin ne kadar kapandığını ya da ne kadar açık olduğunu görmüş olacağız.
Millet anketleri bir kez daha yanıltırsa sürpriz olmaz.
Demedi demeyin!
Not: Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı sevgili kardeşim Murat Sancak’ın muhterem babası Seyyid Hacı İbrahim Sancak beyefendi rahmeti rahmana ulaştı.
Murat Sancak’a başsağlığı, Seyyid Hacı İbrahim Sancak beyefendiye rahmet diliyorum.