Ahmet Çakar son derece zeki ve televizyonda neyin iş yapacağını bilen biri. Aksi olsa Fenerbahçeli Emre’nin asabi hareket ve küfürlü cümlelerinin benzerlerini kurarak eleştirmezdi. Ama Hoca biliyor ki, ne kadar sert cümle kurarsa ertesi gün adından söz edilecek, programın reytingleri artacak.
Yine Hoca biliyor ki, bu alemde önemli olan iddialı olmak ve adından söz ettirmektir, bir süre sonra ne söylediğin unutulur ama ünün kalır. Ekrandaki Ahmet Çakar bu açıdan televizyon sanayinin aradığı adamdır, her şart altında spotları üzerine çekmeyi bilir. Peki Show Tv’de sunduğu yarışma neden başarılı olmadı diye soranlar olabilir. Birincisi format Acun ile özdeşleşmişti, ikincisi yayın aşırı uzundu üçüncüsü program Ahmet Çakar’ın kendi şovunu yapma olanaklarını kısıtlıyordu.
Bir futbolcunun sinir ve küfrüne,
sinir ve küfürümsü cümlelerle karşılık verilince daha ünlü olduğunuz ülkeye Türkiye diyoruz maalesef...
Tehlike çanları...
Televizyonlarda Türk filmlerinin gösterimini en çok savunanlardan biriyim. Salı gecesi Star Tv, Eyvah Eyvah ile iyi reyting aldı Star Tv, Eyvah Eyvah’ı, hem Kanal D ve Atv’den seyirci almak hem de Kurt Seyit ve Şura’yı daha yüksek reytingle başlatmak için böyle bir tercihte bulundu. Haberden direkt filme geçmelerinin sebebi de bu. Ancak Eyvah Eyvah’tan Kurt Seyit ve Şura’ya geçiş tam 7 dakika sürdü. Bu arada Kanal D, Küçük Ağa’nın, Atv’de Kaçak’ın yeni bölümüne başladı.
Tablodan çıkan sonuç şu, Kurt Seyit ve Şura artık uğruna reklam kuşağı feda edilen bir dizi olmaktan çıkmış. Aksi olsa haberden, Eyvah Eyvah’a reklamsız geçen Star Tv, Kurt Seyit ve Şura’ya başlamak için beklemezdi.
Bu gidişat gösteriyor ki, Star Tv salı geceleri PT1 için arayışa başlamış, aralıksız iyi reyting alacak film bulamayacaklarına göre yakında yeni bir iş görürsek şaşırmayalım.
Spiker fırçalamak...
Fenerbahçe Genel Sekreteri Mahmut Uslu, Cnn-Turk yayınında Emre Tilev’i taraflı yayıncılık yapmakla suçladı, fırça attı ve telefonu kapattı. Mantık hatası olan kısmı yazayım önce.
Mahmut Uslu diyor ki “Ben sizi aradım, siz beni aradınız...” Ne yani birini yayına davet ettiğiniz için belirli soruları sormayacak mı ekrandaki arkadaşlar? Bu çok anlamsız bir cümle.
Emre Tilev’in sesine her daim heyecan katmasından, en sıradan yayınları bile gazlama çabasından, normalde abi diye konuştuğunu düşündüğüm İlker Yasin’e ekran önünde ağdalı “Sayın İlker Yasin” demesinden ve “konuşma şansına eriştim” tarzı bazen mesleğinin gücünü küçümseyen cümleler kurmasını pek sevmem ancak bu muamele hiç doğru değil.
Uslu’nun “Siz değil sen” diyorum demesi de çok değil. Yarın ya da bir başka gün sokakta bir Fenerbahçeli Emre Tilev’e dalarsa ne olacak, bu saldırıyı azmettiren kim olacak? Bir basket maçı final serisinde spordan başka her türlü garabeti tartıştık, yeter artık...