Bayram sabahı ilk aldığım haber Cumhurbaşkanı'mızla ilgili oldu.
Yüreğime tarifsiz bir hüzün çöktü.
Henüz ne olduğunu bilmemenin getirdiği müthiş hüzün, sonrasında aldığım haberle yerini sevince bıraktı.
Her şey Reis'le kaim değil, eyvallah.
Davamız şahıs davası değil, amenna.
Lakin, Reis'in varlığıyla ne çok şey kazandığımız ortada.
Reis'in varlığıyla mukaddes dava taşının yerine nasıl oturtulduğu ayan beyan biliniyor.
Reis'in yokluğunda ne çok şey kaybedeceğimiz de apaçık.
O'nun yokluğunda ülkenin kaybedeceği de herkesçe biliniyor artık.
Bakmayın siz Reis'e amansızca muhalefet edenlere, inanın onlar bile Reis'in Türkiye için ifade ettiği anlamın farkındalar.
Devletin ve milletin bekası için varlığıyla en büyük teminatı oluşturan Reis'in en ufak bir sağlık sorunu bile endişeyle karşılanıyor o yüzden.
Hamdolsun dimdik ayakta işte.
Her faninin başına gelebilecek basit bir sağlık sorunundan sonra kendisini cami çıkışı A Haber ekranlarında izlemek tarifsiz bir sevinci beraberinde getiriyor.
İnançlı ve güçlü bir liderlik.
Kararlı bir duruş.
Eğilmeyen bir baş.
Milletinin hadimi bir hizmet adamı.
Milletinin değerlerini üstünde taşıyan bir yiğit adam.
Devletinin ve milletinin gücünü tarihsel büyüklüğüne yaraşır bir şekilde temsil eden karizmatik bir devlet ve millet adamı.
Verdiği mesajlar hem bayramın ruhuna uygun, hem de küresel efendilerin emrindeki bölgesel güç merkezlerine uyarıcı nitelikte.
Bayrama hüzünle uyanan yüreğim sevinçle doluyor.
Çok şükür Yarabbi!
Binlerce kez hamdolsun diyorum.
***
Biliyorum; bizim, olayı ilk duyduğumuzda yüreğimize çöken hüzün, o Türkiye düşmanı güçlerin, küresel patronların ve onların aşağılık işbirlikçilerinin yüreğini sevinçle doldurmuştur.
Bizim hüznümüzü sevince, o aşağılık işbirlikçilerin ve hainlerin sevincini kursaklarında bırakan Rabb'ime sonsuz hamd u senalar olsun.
Rabb'imizden gelene sözümüz olmaz elbet.
Boynumuzu yüreğimizdeki hüzünle inançla uzatır, dua ederiz.
Lakin başka türlüsüne aslan kesiliriz.
15 Temmuz'da olduğu gibi.
Üstümüze ölüm yağdırılsa bile meydanları dar ederiz o hainler güruhuna.
Reis'e uzanan elleri kırarız.
Gök kubbeyi başlarına yıkarız cümle hainlerin.
Bu hüzün-sevinç duygularıyla il teşkilatımızın bayramlaşmasına giderken biliyorum ki Reis orada, dimdik ayakta, aramızda olacak.
O umut aşılayan gözleriyle.
Herkesi kucaklayan sımsıcak yüreğiyle.
Reis bu işte!
Başkası olsa doktorların tavsiyesine uyarak istirahata çekilir.
Ama Reis söz verdiği üzere kendisini görmeyi aşkla ve hasretle bekleyen dava arkadaşlarıyla buluşmaya gelecek.
Bayram tadında bir buluşmaya.
Biliyorum; Reis'e bakan dava arkadaşları hem hüznü, hem sevinci bir arada hissedecekler yüreklerinde.
Bu, bizim sorumluluğumuzu arttıran yeni bir imtihan.
Reis gibi dur durak demeden çalışmalıyız.
Hastalık ve rahatsızlık dahi yolumuzdan alıkoymamalı bizi.
Reis gibi olmak kolay değil.
Ama Reis gibi olmak zorundayız.
Başka türlüsü kuru bir sevgiden ve iddiadan ibaret kalır.
"Bir ölür bin diriliriz" misali...
Bir Erdoğan gider, bin Erdoğan gelir misali...
Biliyorum ki bizden sonraki zaman dilimlerinde Reis, diğer Erdoğan'ların da örnek aldığı bir lider olarak ölümsüzleşecektir.
***
Bayram bir yürek kucaklaşmasıdır.
Yürekten kucaklaşmaya ve birbirimizle bütünleşmeye gidiyoruz.
Tüm Türkiye'yi yürekten kucaklıyoruz bu birlik duygusuyla.
Bayramı o hainlere ve işbirlikçilere inat, bayram tadında kutlayalım inşaallah.