Az sayıda yayınlanmakta olan sinema dergilerine yeni bir çalışma daha katıldı: CineBelge. Bahar 2015 olarak üç aylık periyodlarda okuyucu karşısına çıkacak olan dergi, genel yayın yönetmeni Burçak Evren’in ifadesiyle, sinema tarihimiz hakkında yapılacak çalışmaların söylentilere veya sinema yazarlarının yazdıklarını tekrara dayanmasıyerine ilk kaynaklara inilerek yazılmasını sağlamak amacını taşımaktadır. Yayın kurulunda Burçak Evren, Erol Şenel, Barış Saydam ve Ali Özüyar’ın bulunduğu ve TÜRVAK Sinema ve Tiyatro Müzesi tarafından yayınlanan dergideki ilk çalışma, Burçak Evren’in imzasıyla ‘Bir 100. Yıl Masalı’ şeklinde yer alıyor.Yazıda, Fuat Uzkınay’ın çektiği bilgisi olan 1914’teki ‘Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı’ belge filmi özelinde, bu filmin bir kopyasının bulunamamasından, daha önce Osmanlı tebasında bulunan ManakiKardeşler’in 1910’dan önce çektiği belge filmlerin ilk Türk filmleri sayılması gerektiği ileri sürülüyor.
İkinci yazı ‘Türk Sinemasının Konulu İlk Filmleri ve Değişen Film Kronolojisi’nde Ali Özüyar, Müdafaa-iMilliye Cemiyeti’nin 1917 yılında Türk sinemasında ilk konulu filmleri çektirmeye başladığını belirtiyor. Cemiyetin önayak olduğu ilk filmlerin Casus-Pençe, Bican Efendi Belediye Müfettişi, Bican Efendi Tebdil-i Havada şeklinde gerçekleştiğini görüyoruz. Halkın belki de aynı dönem Şarlo filmlerine olan aşinalığı ve dolayısıyla komedi filmlerine olan düşkünlüğünden dolayı bir diziye dönüşen Bican Efendi, Yeni Zengin ve Para Peşinde filmleriyle devam etti. Sonrasında tarihi bir kordela olarak Alemdar Vak’ası ve Sultan Selim-i Salis çekildi ancak montajlanamadı.Sonraki iki yazı eski sinema salonlarına ait olup, ‘Feyziye Kıraathanesi’ başlığıyla Burçak Evren ve ‘Çemberlitaş Şafak Sineması’ başlığıyla Barış Saydam imzalarını taşıyor.
Tuncer Çetinkaya, ‘Altın Portakal’ın Mitolojisi’nde, 1960’ların ilk yarısında başlayanAntalya Film Festivali’nin tarihi kökenine inerek, Türkiye sinemasının en önde gelen film festivalinin kilometre taşlarını sergiliyor. Burçak Evren, ‘Kimsesizler Mezarlığında Bir Aktris’te, asıl adı Nadire Gönül Özkökleşen olan bir dönemin Gönül Beyhan adıyla bilinen Yeşilçam oyuncunun, sinema dünyasının bazıları için çok acımasız olmasının bir örneği olarak, yakın zamanda vefatından sonra kimsesizler mezarlığına defnedilişin hikayesini anlatıyor. Aynı zamanda aynı adlı filmin başlığı da olan ‘Güneş Ne Zaman Doğacak?’ta Öztürk Birdal, filmin yönetmeni Mehmet Kılıç’la geniş bir söyleşi gerçekleştirerek, Türk sinemasında milliyetçi sinemanın ender örneklerinden sayılan ve 1978’de gösterime giren filmin yolaçtığı siyasi gerginliği dile getiriyor ve yönetmende meydana gelen manevi dönüşümün izlerini sürüyor. Aynı yazıda filmde asistanlık yapan İsmail Güneş’le yapılan söyleşi de yeralıyor.
CineKitap bölümünde, sinema üzerine yapılmış ciddi çalışmalar ele alınıyor ve tanıtımı yapılıyor. Son yazı ‘Türk Sinema Tarihi Araştırmaları İçin Bilgi-Belgenin Önemi’ndeBurçak Evren, sinemamızın geçmişinin keşfedilmeyi beklediğini, bunun da seyredildiği kadar araştırılıp, yazılıp okunduğunda, geçmişle gelecek arasında bir köprü kurulmasına yolaçacağını belirtiyor.
CineBelge, Türkiye’nin sinema tarihi ile ilgilenenlerin kayıtsız kalamayacağı bir dergi.