Eski Türkiye geri gelsin diye "EVREN"e mesaj yollayan alçakların yükseğindeyiz çok şükür. Bunlara bir mesaj yolluyorum o da taziye mesajı ki, şerefleri ölmüş. Eylül, güneşliklere ücretsiz izin verme ayı evet. Şiiri de var, öyküsü de, iftiraklı vuslatlı cümleleri aforizmalara bandırıp solmuş yapraklarla tonlama ayı Eylül.
Düşünün ki kasveti kendinden menkul. Susanı da bol, sevdiğine susayanı da. Sonbaharda seversen yaza ayrılma şartıyla şairsin. Eylülü yalnızı bırakın da biraz içindeki fidanları döksün. Fidan derken, bir diktatörün " Bir sağdan bir soldan astık" dediği fidanlardan bahsediyorum.
İşkence gurmeleri konuşsun biraz.
Haksız yere mahkum edilen babaların "Bu yaşadıklarımızı evlatlarımız bilmesin" dediği Eylül ayını yalnız bırakın. Konuşmasına izin verin.
Eski Türkiye'yi geveleyenlerin hangi ölümlerin gevişçisi olduğunu unutmayın.
Darağacı ölümden başka meyve vermedi. Ve bir tek ölüm meyvesini veren darağacını taşlamadılar. Kabul edin.
Ertesi güne eriştiniz diye dünü unutanın bugünü kurusun.
Bir taraftan 12 Eylül arşiv taraması yapıyor, yazılan yazıları okuyor, akıtılan kanın salyacı paşalara verdiği zevke bakıyorum. Diyorum ki aramızdaki termitler neyi özlüyor. Tüp , ekmek, yağ kuyruğuna teneke bağlayan bir ihtişamlı kuyruk "Eski Türkiye'ye özlem kuyruğu..."
Bir debelenmeler, aynada sıfatlarına hırlayanlar, sıtmasını dünden tutmuş ayazını bugünden yemiş aydınlar pardon pilsiz el fenerleri.
Darbeyle cilveleşip, mesajlaşıp, vesayete açık kapı bırakıp bugün damdan girenler hepsi " Evrene enerji gönderiyor".
Bir sağdan bir soldan astık takımı bozmadık demek istiyor. Düşünsenize darağacında sallanan beden görmekten haz duyanları özlüyorlar. 15 Temmuz alkışçılarının özlem ikizleri.
Bazı isimleri aklımda tutmak için beynime rüşvet vermem lazım bünyemin o derece kabul etmediği şeyler.
Kabul edin, Hijyen sıfır. Eski tozlar havaya kalktı. Bir süpürge tutası gelir insanın, bu çirkefliği bir sudan geçirmek ister.
650 bin kişi gözaltına alınmış, 517 kişiye idam cezası verilmiş, 50'si asılmış, 30 bin kişi sakıncalı olduğu gerekçesiyle işten atılmış, on binlerce kişi ülkeyi terk etmiş,300 kişi şüpheli bir şekilde ölmüş, 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelenmiş.
Bu Türkiye'yi özleyenin o darağacına bir çivi çakmışlığı vardır. Düşünün bu Türkiye'yi özlüyorlar.
Hepsi de Ressam Cop'un önderliğindeki cuntanın gerçekleştirdiği 12 Eylül darbesinin eseri. Yani yaptıklarını yazsa kalem iğrenir, çizmeye kalksa boyası yüzüne tükürür.