Amerikalı Müslüman liderin fotoğrafından ve yaşamından yansıyanlar…
Fotoğrafa, Mübarek Ramazan ve ABD Müslümanları konusunda araştırma yaparken rastladık... Müslüman lider, Hacı Malcolm X büyük bir camide namaz kılıyordu... Hacı Malik el Şabbaz diye de anılan Malcolm X’in bu fotoğrafını daha önce görmemiştik.
Ve daha çok fotoğrafın arka planıyla ilgilendik. Çünkü cami, bizim İstanbul camilerinden birine benziyordu. Yoksa Malcolm sessiz sedasız İstanbul’a mı gelmişti?
Malcolm X’in 1964’te Hac görevini yerine getirdiğini, hatta kendisini ‘Haccı ifa eden ilk Amerikalı siyah’ olarak nitelediğini biliyoruz. ‘‘Benden önce Hacca giden belki 10 tane Amerikalı vardır’’ diye tahmini vardı ve muhtemelen doğruydu. 1960’larda siyahlar belki kırbaçla köle olarak çalıştırılmıyordu ama vatandaş da sayılmıyordu. Siyahlar 1960’larda beyazlarla aynı tuvaleti kullanma, aynı lokantada oturup yemek yeme ya da otobüste istediği yere oturma mücadelesi veriyordu. Hem siyah, hem de Müslüman olmak ise 10 kat daha fazla mücadele demekti. Malcolm X mücadelenin bedelini hayatıyla ödemiş, Muhammed Ali haksızlıklarla dövüşmek zorunda kalmıştı.
Peki namaz kılan Malcolm hangi camideydi? Halılardaki motiflerden ya da görüntünün uzak tarafından durum anlaşılmıyordu.
Daha da tarayınca, bulduk: Fotoğraf Kahire’de çekilmişti. Malcolm Türkiye’ye gelmemişti. Malcolm Mekke’den sonra Kahire’den başlayıp, Müslüman Afrika’da 10 ülkeyi ziyaret etmişti. Üç aya yakın süren bu turda Malcolm bir de günlük tutmuştu ve Müslümanlar başta, Afrika’ya dair gözlemlerini kaleme almıştı... 1960’larda Afrika da yeni uyanmaya başlamıştı ve kıta, Soğuk Savaşın ideolojik çatışmasını siyasi çekişme, darbeler ve iç kargaşayla yaşıyordu.
Malcolm’un ‘Mekke Günlükleri’ diye de anılan eseri, 2013’te kısmen kitap olarak yayınlandı. Ancak eserin yayın evine satılması ve gelirinin paylaşımı konusunda Malcolm’un çocukları arasında kavga çıktı. Yayınevi, baskıyı tam yapamadı. Ve kitabın şimdi baskısı yok. Varsa da dijital ortamda sınırlı erişimi olan örnekleri var. Malcolm X, 1964 Yazındaki Mekke’yi ve Müslüman Afrika’yı anlatırken, Amerikalı Müslüman toplumu konusunda da ilginç görüşler yansıtmıştı. Bu günlüğün Türkçeye çevrilmesinin yararlı olacağını düşünmekteyiz.
Malcolm X bu ziyaretten döndükten birkaç ay sonra Şubat 1965’te New York’ta karanlık bir cinayetle öldürüldü. Şehit edildiğini söylemek, yanlış olmaz.
ABD siyahları ve din
1960’larda otobüse binme ve oy kullanma mücadelesi veren Amerikalı siyahları iki sosyal güç taşıyordu: Hıristiyanlık ve İslam.
Şimdi resmi kültürün parçası olan ve tarihi konum verilen Martin Luther King, evanjelist bir rahipti. King, harekete ilk ivmeyi sağladı, sonra öldürüldü. Müslümanlar ise, sistemin dışında kaldılar, ya da dışarıda bırakıldılar. 1970’lerde ise siyahların uyuşturucu ve alt-popüler kültür aldatmacasıyla marjinalleşmesi süreci yaşandı. Siyahlar yasa dışı, toplum dışı oldu.
Müesses nizam Hıristiyan Siyah Amerika’yı mı tercih etmişti? Yeni haklarla donatılan siyahların, baskın Hıristiyan ideoloji altında daha fazla kabul görebileceği mi düşünülmüştü? Müslümanlığın ABD’de daha yaygın ve güçlü olması mümkün müydü? Ve İslam disiplini ve ahlakı altındaki Müslüman bir siyah Amerika, bugün çok daha farklı bir konumda olmaz mıydı? sorularının cevabının uzunca araştırılması ve tartışılması gerekiyor.
MALCOLM X ve köklere dönüş
“Atalarımız kaçırılıp beyaz Amerikalı tarafından bu ülkeye getirilmeden önce Müslümandılar. İşlenen suçları örtmek ve bizim hayvan ya da vahşi olduğumuz izlenimi vermek için bu gerçek yok edildi. Amerika’ya kölelerin getirildiği ekvator Afrika’sına, Mali’ye Gine’ye uzanan alanda büyük Müslüman imparatorlukları vardı. O yerlerin dini İslam’dı. Biz şimdi dedelerimizin dinine dönüyoruz.”
Mekke’de Türk hacılar
Malcolm X in Mekke’den yazdığı 25 Nisan 1964 tarihli bir mektup birkaç yıl önce bulundu ve açık artırmaya çıkartıldı.
Mektubunun başında Hac görevini ifa ettiğini anlatan Malcolm, o sırada Mekke’de dünyadan 226 bin Hacı adayı olduğunu bildiriyor ve devam ediyor: “Mekke’deki yabancı Hacıların en büyük grubu Türkiye’den. 600 den fazla otobüsle yaklaşık 50 bin Türk geldi. Bu da Türkiye’nin İslam’dan uzaklaştığını iddia eden Batı propagandasını çürütmektedir.’’
2017 AMERİKASI
2017 Amerika’sında ise Müslümanlık, terör ve DEAŞ söylemleriyle bir tutulan, korkutucu ve yabancı bir ‘ideoloji’ durumunda. Devlet açısından Müslümanlar, teröre yatkın olup olmadıklarına bakılması gereken, kuşkulu bir topluluk. Sokak ve toplum düzeyinde ise kuşku, zamana ve yere göre değişiyor. Ancak azınlığa hoşgörü gösterilmesinin; yabancının koruyup kollanmasının Amerika’yı Amerika yapan unsur olduğunu bilenler de var.
Ramazan’dan bir gün önce Portland kentinde trende iki Müslüman kıza sabıkalı ırkçı bir manyak sataştı. Yolculardan üçü bu manyağı sözle uyarmak istedi. Manyak bıçak çekip, üçünün de boynunu hedef aldı. Emekli bir asker ve bir genç üniversite mezunu öldü. Üçüncü genç, şans eseri, ama ağır yaralı kurtuldu. Bundan sonra benzer bir olayda aynı kahramanlıkların yapılıp yapılmayacağı ise kuşkulu… Olay sırasında emekli asker can çekişirken, bir başka yolcu, bu yaralının elinden yüzüğünü çekti aldı ve adamın sırt çantasını çaldı. Şimdi bu manyak aranıyor…