"Biz Avrupa Birliği sınırında demokrasi ile istikrarı birleştirmiş bir komşu olacağız.
İki yıl içinde biz üzerimize düşen her adımı atarız.
Terör tanımının herkesi terörist gören halden çıkıp uluslararası standarda kavuşması lazım."
Bu sözler Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a ait değil.
Bu sözler Alman Başbakanı Scholz'a ait de değil.
Bu sözler Amerika Başkanı Biden'a da ait değil.
Bu deli saçması sözler Atatürk'ün devamıyız, onun izindeyiz diye ortalıkta gezen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özel Özgür'e ait.
CHP cephesinde değişen bir şey yok...
Hatırlarsınız Özgür Özel Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yapacağı ziyaret öncesi "Özgür Özel Özel Özgüre karşı" başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Yazıda özet olarak Özgür Özel'e hitaben; eğer kısır döngüden çıkabilirsen Özgür Özel olacaksın, eğer bildik CHP ve Özgür olmaya devam edersen Özel Özgür olmaya devam edeceksin demiştim.
Özel Özgür yanıltmadı ve her daim olduğu gibi akıl tutulması, deli saçması sözler sarf ederek aslında CHP kanadında değişen bir şey olmadığını körün gözüne çomak sokarcasına gösterdi.
Ülkeyi bu gibilerden Allah korusun...
Ne demişti Özel Özgür bir kere daha hatırlayalım...
"Terör tanımının herkesi terörist gören halden çıkıp uluslararası standarda kavuşması lazım."
Bu ağız tam bir batı ağzı.
Bu akıl tam anlamıyla bir batı aklı.
Ne demek "terörün uluslararası tanımı" Özel Özgür.
Vahşi batı diyor ki FETÖ terör örgütü değil.
Vahşi batı diyor ki SDG DEAŞ ile mücadelede(!) benim yol arkadaşım öyle terör örgütü falan değil.
Şimdi getir bakalım batılı dostlarını uluslararası standartlara da memleket yiğit görsün be Özgürüm.
Şöyle gerine gerine Avrupalı dostlarına dön de "Ulennnn! FETÖ/PKK/YPG/SDG ve içindeki tüm alçaklar şerefsiz, onursuz vatan haini teröristlerdir, bu işin standardı da budur ulennnn, itiraz istemem!" diyerek bir kükrede CHP'liler Atatürk'ten sonra bir aslan görsün, bir başkan görsün.
Yok eğer "benim paçam yemez, yaptığım takdirde adamlar bana bu makamı yedirmezler biz onların standardına gidelim dersen de yolun açık olsun be Özelim...
Yok eğer "düştük bi çukura yardım et" dersen de sana bir reçete yazayım.
Reçete...
Özel Özgür...
Sen ve senin gibi düşünen hastalıklı akıllara milliyetçi, vatansever, Atatürkçü bir Anadolu insanı olarak aklıma gelen reçete şu...
Sen tanımasan da arkadaşlarının içinde tanıyan mutlaka çıkacaktır.
Bu milletin cumhuriyetin kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk isminde bir kahramanı var.
İşte o kahramanın 1922'yılında TBMM'de yaptığı tarihî konuşma var.
Aşağıda bu konuşmadan vereceğim özet metni her gün sabah ve akşam aç karnına birer tur okuyun.
Derde deva olacağı kanaatindeyim.
Bak ne demiş o kahraman...
Efendiler,
Avrupa'nın bütün ilerlemesine yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vadisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre uygun yapmak, yürümek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi.
Halbuki, hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.
Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır.
Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa'nın en önemli devletleri, Türkiye'nin zararıyla, Türkiye'nin gerilemesiyle ortaya çıkmışlardır.
...........
Türkiye'nin hayatına ve varlığına aralıksız uygulanması sonucunda, nihayet Türkiye'yi ıslah etmek, Türkiye'yi uygarlaştırmak gibi birtakım bahanelerle, Türkiye'nin iç hayatına, iç yönetimine işlemiş ve sızmışlardır. Böyle elverişli bir zemin hazırlamak güç ve kuvvetini elde etmişlerdir.
..........
Türkiye'nin, Türk halkının nasılsa başına geçmiş olan birtakım insanlar, galip düşmanlar karşısında, susmaya mahkûmmuş gibi, Türkiye'yi atıl ve çekingen bir halde tutuyorlardı. Memleketin ve milletin çıkarlarının gerektiğini yapmakta korkak ve mütereddit idiler.
Türkiye'de fikir adamları, âdeta kendi kendilerine hakaret ediyorlardı. Diyorlardı ki: 'Biz adam değiliz ve olamayız. Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur. Bizim canımızı, tarihimizi, varlığımızı bize düşman olan, düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara, kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı. 'Onlar bizi idare etsin' diyorlardı.
Hangi istiklal vardır ki ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin?
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Unutmayın, her gün sabah ve akşam aç karnına...