Harf İnkılabı’nın amacı okuma yazma öğrenmeyi yaygınlaştırmak değil, nesillere geçmişin kapılarını kapatarak, nesillerin Arap ve İslam dünyası ile bağlarını koparmaktı, din eserleri eski harflerle yazıldığı için artık din eserleri okunmayacak ve dinin toplum üzerinden etkisi kalkacaktı’ itirafı Milli Şef İsmet İnönü’ye ait.
‘Bundan sonra Türk kütüphanelerini yakmaya lüzum kalmamıştır. Çünkü Harf İnkılabı ile bu hazineler örümceklerin yuva yaptığı raflarda kapanıp kalmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.’ tespiti de İngiliz Tarihçi Arnold J. Toynbee’ait. Bu iki aynı kapıya çıkan bulgulara rağmen, ülkemiz entelektüellerinin Harf İnkılâbı’nın faydalarını anlatan kitapları yayımlamalarının acizliğini görememelerini anlayamamak.
‘Din zehirdir. Türkiye’den dini tamamen atabilmek için bize 30 sene lazım’ tespiti 1946’da ise bu ülkenin Başbakanlığını yapmış ve önceden de farklı bakanlıkların başında bulunan bir isim tarafından yapılır; Şükrü Saraçoğlu. Hemen arkasından bir gazete manşet atar: ‘İlk Türkçe ezan dün Fatih’te okundu. Meydanı dolduran halk tarafından alaka ile dinlendi’. Alakanın olumlu olup olmadığını bilmiyoruz!
‘Okullarımızda ahlak dersi okutulmak isteniyor’ manşeti 1950 yıllarına ait, DP uygulamalarına karşı çıkan Cumhuriyet gazetesinin o zaman da günümüzdeki performansından farkının olmadığını gösteriyor. Yine o yıllarda tarih kitaplarında Peygamberimizden bahsederken kullanılan ifadeler, ‘Muhammet, Medine’ye yerleştikten sonra Mekke ile Suriye arasında gelip giden kervanlara Müslümanlarla birlikte tecavüz ediyordu’...
Sonrasında Kuran-ı Kerimi öğretme yasağı ve camilerin açılmasının engellenmesi aklınıza gelmiş olabilir. Fakat biraz sosyal hayata bakalım. Yıl 1971. Beyoğlu Zambak Sokak. Jüriliğini Müşerref Tezcan ve Orhan Boran ile beraber bir grup insanın yaptığı bir yarışma düzenleniyor, Tuborg Şark Birahanesindeki yarışmanın adı; Bira İçme Yarışması.Yarışmanın galibinin adını aradım ama bulamadım. Sosyal hayatta çocuklar ile ebeveynlerin aynı masada alkol kadehlerini tokuşturmaları moda olarak görülmeye başlar ve bu medeni bir aile görüntüsü olarak gazete baskılarında yerlerini alan görüntülerdir artık.
Yukarıdaki uygulamaların etkisinin eğitime yansıması çok sürmez. Artık okullarda tüm yöneticiler ve öğretmenler tarafından uygulanır. Uygulamaların öncülüğünü üniversiteler yapar. 1995’te Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Yüksek Okulu öğrencisi okul birincisi olduğu halde törene alınmadığı gibi başörtüsü ile konuşması yasaklanır ve başından çekilerek ağzı kapatılır.
Okullarda homoseksüellik ve lezbiyenliğin tercih meselesi olduğu ve bunun normal olduğuna dair bazı öğretmenlerin kendi görüşleri muhafazakâr öğretmen ve veliler tarafından kabul edilemez olarak görünse de yapılan şikâyetler sonuçsuz kalır. Bu durum, homoseksüelliğin eleştirilmesinin yasak ama İslam Dininin uygulamalarına saldırmanın ifade özgürlüğü penceresinden ele alındığı Fransa’yı hatırlatır. Ne de olsa laik uygulamaların örnek alındığı Fransa’ya sadakat her alanda esastır ve bu sadakat her alanda gösterilir.
2000’li yıllarda yapılan araştırmalarda artık gençlerin en çok sevdiği sanatçılar ve onların dile getirdiği bestelerin isimleri youtube’de en çok tık alan şarkıların içinde listenin başlarındadır; Madonna (Lezbiyenlik), Eminem (Cinayet), Rihanna (Lezbiyenlik), Britney Spears (Aşırı seks), Lady Gaga (Eşcinsellik), Shakira (Fuhuş), Pink (sex,alkol), Katy Perry(Lezbiyenlik) ve Amy Winehouse (ihanet,alkol ve sex).
2007’de ABD’de yayınlanan Newsweek dergisi önemli bir konuyu kapağına taşır ve yukarıdaki sanatçıların şarkıları ve yaşam tarzlarının çocuklar ve gençler için kötü bir örnek olduğunu bundan vatandaşların rahatsız olduğunu vurgular. Bu esnada 2010 yılında ülkemizde bir gazetenin ön kapak manşetleri dikkat çeker. ‘Lolita Tatilde, ‘Cesur Bir Kadın, ‘Parti Kızından Gece Koleksiyonu’ Kumarda Aşkını Kaybetti’. Dizilerde çarpık ilişkilerin ve alkol kullanımının, bilinmeden veya bilinerek özendirici görüntü sayısının tespiti artık imkânsızdır.
Pazar günü devam edeceğiz.