İstanbul’un araya kolon engeli girmeden en fazla kalabalığı konuk edebilen mekânı havaalanı yakınındaki WOW Otel; 3600 konuk, onar kişilik masalarda oturarak iftar yaptı önceki akşam...
Hepimiz Ak Parti İstanbul teşkilâtının konuğuyduk...
Farkına varılmayacak gibi değil: Ak Parti teşkilâtları Ramazan ayını çok verimli değerlendirdiler... Milletvekilleri, partinin bilinen isimleri bir akşamı bile boş geçirmedi, ya birilerinin davetine koştu, ya da birilerini iftar sofrasına davet etti. İstanbul teşkilâtı ise en faaalleri; Ramazan ayını Çanakkale Şehitliği’ndeki iftarla açmışlardı; son derece kalabalık bu iftarla da sürdürdüler...
İstanbul’un kalburüstü isimlerinin mutlaka katılmak istediği, iş dünyasından, diplomasiden, medyadan, sanat ve edebiyat alanından hemen herkesi görmeniz mümkün olan WOW Otel’deki iftar bir geleneğe dönüştü. TÜSİAD, MÜSİAD, TUSKON gibi iş dünyası örgütleri sadece kendi üyeleriyle toplanabiliyor; önceki gece bütün patronlar biraradaydı.
Organizasyonun çok ileri noktalara taşındığını bilin diye yazıyorum: Önce davetiye geliyor, ardından katılıp katılmayacağınız sorgulanıyor, en sonda kaç numaralı masaya oturacağınız telefonla bildiriliyor, kapıya vardığınızda bir mihmandar yerinize kadar size eşlik ediyor...
Kimlerle aynı masayı paylaşacağınızı oturana kadar bilmiyorsunuz...
Sağ yanıma bakıp Forbes en zenginler listesinde hep ilk sıraları işgal etmiş, Turkcell dahil pek çok kârlı alanda yatırımları bulunan Mehmet Emin Karamehmet’i görünce şanslı olduğumu düşündüm. Şu sıralarda sekiz yazarını birden işten çıkarmasıyla gündemdeki Akşam gazetesi de kendisinin çünkü... Sohbetimizin ortaya çıkardığı tablo, gazeteleri zorlayan bir gelişmeyi erken teşhis ettiğini ortaya koydu Akşam’ın...
‘’Gazete kâr etmiyor, kendi yağıyla da kavrulamıyor, sürekli destek bekliyor; her geçen gün artan miktarlarda destek hem de’’ dedi Mehmet Emin Bey... Doğrudur, bazı gazeteler için satış rakamları aşağıya inerken zararlar yukarıya tırmanıyor...‘’Eşim bile gazeteyi dijital ortamda okuyor; her öğrenciye tablet verildikten sonraki durumu düşünün bir de... Kâğıttan nüsha ortadan kalkmayacak muhtelemen, bildiğim anlamda gazeteler hep olacak; ancak esas ağırlık internete ve tablete kayacak...’’
Akşam gazetesi bu yolda keskin adımlar atacakmış...
Bir ara yanımıza gelen gazetenin yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya’dan ‘yazarsız bir gazete’ düşünmediğini öğrendim. Haber bombardımanına maruz okurların gazetelerden beklediği bayatlamış konuları derlemesi değil, yorumlaması... Mehmet Emin Karamehmet,‘’Gazetelerde özel haber ön planda olmalı’’ da dedi.
İftarın sonunda kürsüye çıkan Başbakan Tayyip Erdoğan, aralarında medya patronlarının da bulunduğu konuklara, köşe yazarlarıyla televizyon yorumcularını şikâyet etti. Özellikle bazı köşelerde çıkan ‘’Böyle bir ortamda dışişleri bakanının Myanmar’da işi ne?’’ tarzı yaklaşımlar canını sıkmış Tayyip Bey’in...
Masam gece boyunca ilgi odağı oldu; yok, benim sayemde değil, İbrahim Tatlıses ile eşi de aramızda bulunduğu için... Kürsüde konuşurken bir ara Tayyip Bey de kendisini selâmladı. Çok kişi masamıza gelip sağlık temennilerini iletti ünlü sanatçıya. İbrahim Tatlıses hayranlarına, sanatçının esprilerine kadar eski haline dönmekte olduğunu duyururum.
Etrafa göz atınca gördüğüm tam bir Türkiye manzarasıydı. Patronlar, gazeteciler, televizyoncular, sanatçılar yanında, sivil toplum temsilcileri ve farklı dinler ile mezheplerin liderleri de gelmişti iftara... Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge İvanov iftarın onur konuğuydu. Kulaklarındaki çeviri cihazlarından, pek çok ülkenin diplomatının da iftara ilgi gösterdiği anlaşılıyordu.
Meclis’te bu dönem İzmir’i temsil eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’la sohbet imkânı bulunca‘’Ne olacak bizim İzmir’in hali?’’ sorusunun cevabını aradım.‘’Eski güzel günlerinden daha parlak olacak İzmir’in geleceği’’ dedi bakan... İzmirliler’e seçim öncesi verdiği sözü tutmak için geceli gündüzlü çalışıyormuş bakan...
Ramazan’ın ucu da göründü.