Fatih'i yerde ararken gökte bulmanın mutluluğu günümüzün bereketi. Kanadı olup da göğün gurbetinde kalan hakikat, seni arşa çıkaranlara selam olsun. Senin esaretinden cesaret alacaklara ne de güzel cevapsın.
Bugün anladım ki TEKNOFEST dedikleri teknoloji mahşeri sadece bir festival değilmiş. Göğün alın teri nasıl bir rahmetmiş anladım. Bugün yapılanlardan değil, bu zaferi yaşatanların ruhundan bahsetmek istiyorum.
Cahit Zarifoğlu'nun sevdiği gökte nasıl şiir olunur anladım. Akif'in haykırdığı kanat kanat nasıl kükrer anladım. Aşık Veysel'in sevdiği toprağı göğe yakın edenler kimlerdi gördüm.
Vücud-ı nazik-i devlet rehin-i sıhhat iken
Düşürdü rey-i sakimi frengi illetine
Diyen şairin yerdekini iğneyle deşerken , göğe kendi toprağını iliştirme gayretini bugün daha çok alkışladım.
Biz, başkalarının göğüne bakarken, kendi göğümüzdeki kuşları doldurmuşuz zalimlerin avuçlarına. Zeytin ağaçları altında donarak ölen cennet zeytini Ervaların ahını ancak göğün merhametiyle kaldırabilirmişiz. Ve o göğün tarlasını sürüp meyvesini yeme ilhamı, Fatihlere ne güzel bahşedilmiş bildim.
Senin yükseldiğin yeri vuramazlar çünkü bulutlara taş değmez.
Senin kağıttan uçağını çiğneyip yutabilirler ama zaferini asla tadamazlar.
...
Bir paylaşım gördüm. Aynı fotoğrafta kaç kişinin gözleri yaşarmış, hasbiliğin hesabı olmaz kavlinden yazamıyorum. İki tane plastik bidona hortum bağlayıp bunu bir buluş gibi sunanlara kötü bir haberim var demiştim , Selçuk Bayraktar muazzam bir devrimcidir. Devrim ne demek ? Sözlük manasının bile kadük kaldığı, gözlük manasının böylesine bir ufukla yarışamayacağı muazzam bir devrimci.
Başı göğe erse de, kibre nefes aldırmayan benliği köreltici duruş her yiğide nasip olmaz bunu kalbimle söylüyorum.
Nobel ödüllü bilim insanı Aziz Sancar'ın sana sarılmak istiyorum dediği saniyelerden sonra Selçuk Bayraktar'ın yüzünde oluşan gülümseme, bir çocuğun kağıttan uçağını zirvede izlerken duyduğu sevinçle aynıydı.
Evet alın teriyle yaptığınız bir uçağın göğe varış hızı, Merhametli bir gülüşün bir insana varış hazzıyla yarışıyordu o görüntülerde.
Gökten bu kadar bahsetmişken tavan arası karakterleri de yazıp kağıdın şerefini gargaralık isimlerle oyalamak istemem.
Ben bugün bir gönlün iki devrimcisi güzel insanın ruhunu yazdım. Fikri taziye çadırı olanları yazsam ne yazmasam ne?
Bitmeyecek bir masal yazılmış, en sahisinden düşmüş üç elma,