Bu başlık bu hafta gazetelerde vardı . Türkiye İstatistik Kurumu Milli Geliri Avrupa Birliği’nin normlarında(Eurostat)hesap edince bu durum ortaya çıkacak türden haberlerdi. Ben ister istemez Günaydın diyorum. Bundan tam 11 yıl evvel Türkiye Tekstil İş Verenleri Sendikasının desteği ile bir araştırma yapmıştık.Çarpıcı sonuçlar şöyle idi . TÜİK Milli gelir hesaplamalarında bir çok hizmet ve üretim sektörü çıktı değerlerini dikkate almıyordu. Hesaplamalarda Kullanılan fiyatlar serisi en az on yıl eski. Hatırımda kaldığı kadar, konut sahipliliğinin milli gelire katkısını hesap ederken ev başına ayda 83 TL kira öngörüyordu. Halbuki çapraz kontrol yapılsa köylerdeki kümes kiraları dahi bu rakamdan fazla idi. Sektörler arası girdi-çıktı çarpanları demode ve çok eski. Sektörler ile ilgili çalışmaları yok.. Masa başında “atmasyon stok ve envanter rakamlarının kullanımı var. O araştırma sonucunda yapılan hesapta elde edilen rakam TUİK’in 2002 yılı milli gelir hesabının %65 fazlası idi.Üç yıl önce TUİK hesap tarzını biraz modernleştirdi ve bir önceki yıl ile olan farkın %35 olduğunu kabul ederek milli gelir rakamlarında düzeltmeler yaptı.Şimdi de Eurostata tam uygun olarak hesap yapacağı anlaşılıyor.Bu hesaplama tarzı da bir %25-30 fark elde getirecek. Böylece bizim 11 yıl önce söylediğimiz ve yazdığımız rakamlara gelinecek.
Yani insanımız bir gecede zengin olmayacak, sadece yanlış hesaptan dönülerek doğru rakamlar üretilecek.
Eh 11 yıl aradan sonra TUİK’te ki personel eğitilmiş, lisan öğrenmiş ve Eurostat normlarına vakıf olmuş ise yine de bir kazançtır.
Burada önemli olan Türkiye’nin milli gelir hesaplarını 1950’ lere kadar götürmektir. En azından OECD’ nin 1960’tan başlattığı resmi istatistik yayınları ile beraber olabilmektir.Böyle bir hesap tarzını kendimizin kullanmayıp ta Eurostatın zorlaması ile yapmış olmanın sıkıntısı dışında sevindiğimi ifade etmek isterim.