Hobbit, hayatımda seyrettiğim en kötü filmdi. 14 cüce var, bunları korkunç kurtlar kovalıyor. Böyle bir senaryonun filme çekilmesini aklım almıyor. Filmi beğenenlere itibar etmeyin, Cüneyt Arkın filmlerini de üç boyutlu seyredin ondan sonra konuşalım.
Dün bir arkadaşımın tavsiyesiyle Hobbit filmini seyretmeye gittim.
Üç boyutlu gözlük verdiler. Aslında bütün gözlükler üç boyutludur fakat bu, görüntüyü üç boyutlu görmemizi sağlıyor. İlk başta tuhaf geldi, sinemanın ortasında insanın üzerine at sürülmesi hoş bir deneyim olmadı. Fakat birkaç dakika sonra alıştım. Sorun şu ki, bir buçuk saat sonra verilen arada gözlüğümü kaybettim.
Filmin ikinci yarısını üç boyutlu gözlük henüz icat edilmemişken yapılan kadim yöntemle, yani şaşı bak şaşır yöntemiyle seyrettim. Filmden çıktığımda Zekeriya Beyaz’a o kadar benziyordum ki benden çeşitli konularda fetva isteyenler oldu.
Çoğunu kırmayıp “Elbette, dinimizde bu da var” demek suretiyle fetvalandırdım. Yılbaşında hindi yerine tavuk kesmenin Christmas’ın maneviyatına zarar verip vermediğini soran yaşlı bir teyzeye “Elbette mümkünse hindi bulun, ama tavuk da kesebilirsiniz, içiniz rahat olsun, mühim olan niyettir” dedim. Teşekkür edip boynuma sarıldı ve bir süre ağladık.
Filme gelince...
Hayatımda seyrettiğim en kötü filmdi. Konusu özetle şöyle: Filmin başlarında cüceler korkunç kurtlar tarafından kovalanıyor. Sonra korkunç kurtlar cüceleri kovalıyor. Düğüm sahnesinde cücelerin korkunç kurtlar tarafından kovalanması var. Ve muhteşem final sahnesi serinin bir sonraki filminde de cücelerin korkunç kurtlar tarafından kovalanacağı yönünde işaretlerle bitiyor. Hakikaten insanın soluğunu kesecek türden.
Senaristin Hollywood’da sağlam bağlantıları olmalı. Böyle bir senaryonun filme çekilmesini aklım almıyor. Gidin ve bir yapımcıya “Hocam şimdi 14 cüce var, bunları böyle korkunç kurtlar kovalıyor, nasıl fikir?” deyin. Sizi burada yazamayacağım bir cevapla gönderecektir.
CÜNEYT ARKIN’IN GÜNAHI NEYDİ?
Cüneyt Arkın filmleriyle yıllarca dalga geçildi. Hobbit filmi onlardan bir gram üstün değil. Cüneyt Arkın’ın tahta merdivenin her bir boşluğuna bir Bizanslı gelecek şekilde yaptığı hareket bile aynen vardı. Fakat Hobbit’te kullanılan 3D animasyonun binde biri Cüneyt Arkın’a verilmedi.
Filmde tutarlılık da hak getire. 14 cüce Küçük Emrah’ın bile başına gelmeyecek imtihanlarla sınanıyor, azgın kurtlardan, Orklardan, dağ adamlardan kaçmaya çalışıyorlar. Buna rağmen tek birinin burnu kanamıyor. İnsanda birazcık insaf olur. 10 bin Ork canavarının arasında elleri kolları bağlı vaziyettelerken kurtulmayı başarıyorlar. Nasıl mı? Yönetmen hepsini kurtarıyor. Aferin ona. Peter Jackson gerçek bir kahraman.
Madem zor bir durumdan kurtulmalarını anlatacaksın, makul sayıda Ork koy oraya. 10 bin değil de 2 bin olsun.
HOLLYWOOD MAALESEF BİTMİŞ
Film 3 boyutlu olduğu için pek çok kişi “Mükemmeldi, bayıldık” diyebilir. Onlara itibar etmeyin. Cüneyt Arkın filmlerini de üç boyutlu seyredin ondan sonra konuşalım. Kara Murat’ın fırlattığı 3-5 Bizans askeri sinema salonunda üstünüze üstünüze gelsin ondan sonra “Vay bee herifler yapmış” demezseniz adam değilim.
Açıkçası böylesine dandik bir mevzu için adamlığımı pazarlık konusu yapmam hoş olmadı, bana yakışmadı.
Bu filmden pek çok ders çıkardım. Çoğu aklımda değil ama şunu söyleyebilirim ki Hollywood bitmiş. Bu bilgiyi ilk defa paylaşıyorum: Hollywood bitmiş. İspanya’da yaşayan menajer bir arkadaşım var, ondan da teyit ettim: Hollywood bitmiş. Hatta ve hatta Hollywood bitmiş. Yüzüklerin Efendisi hasbelkader tuttu diye Peter Jackson’ın “Ceketimi koysam izlenir” mantığıyla konusu ve gerçekçiliği olmayan Hobbit diye film çekmesi bu çaresizliğin en bariz göstergesi. Çok yazık.
Bu arada bana bu filmi tavsiye eden arkadaşımı buldum ve yüzüne hapşurdum. Bunu hak etmişti.
https://twitter.com/beyinsiz_adam