Dün CHP-yanlısı bir gazeteye göz gezdirirken dikkatimi çekti: Gazetede köşeleri tutanların neredeyse hepsi, hep bir ağızdan, hep aynı kişiyle ilgili bir şeyler yazmıştı...
Başlıkları değişse de, yazıların bütünü, tek bir kişiyle ilgili...
O kişinin adı: Tayyip Erdoğan...
Merak bu ya, aynı gazetenin bir haftalık koleksiyonunu gözden geçirdiğimde de aynı tabloyla karşılaşmayayım mı? Dünyada, bölgemizde ve ülkemizde üzerinde kalem oynatmaya değer nice olay gelişirken, CHP-yanlısı meslektaşlar, dikkatlerini Başbakan Tayyip Erdoğan üzerinde yoğunlaştırmış...
CHP’de daha önce ihraç edilmiş bir belediye başkanı kırmızı balmumuyla partiye davet edilmiş... O da yuvaya dönmenin sevincini paylaşsınlar diye binlerce taraftarını mitingte buluşturmuş... Partinin genel merkezinde genel başkanla yeni CHP’li belediye başkanı elele fotoğraf çektirmişler... Ülkenin en büyük kentinin yönetimine talip CHP rozetli politikacı asıl hedefinin Türkiye’yi yönetmek olduğunu ilân etmiş... Partinin güçlü isimlerinden biri aynı görev için onun karşısında yarışa katıldığını yeniden duyurmuş...
Hayır, bunların hiçbiri yazı konusu yapılmamış CHP’li yazarlarca...
Varsa yoksa Tayyip Erdoğan...
Rakibi olsam kıskançlıktan çatlardım.
Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP ile dayanışma için İstanbul’a gelmiş bulunan Sosyalist Enternasyonal’den konsey üyeleri “Getirin gazetelerinizi, bakalım bugün size yakın isimler neler yazmış?” dese, evsahibi CHP’lilerin utanması gereken bir durum bu.
Gündem belirleyemeyen bir parti CHP... Hemen her konuda gündemi Ak Parti’ye kaptırmış görünüyor. Yaptığı ve yapmadığıyla her gün Tayyip Erdoğan konuşuluyor, CHP ve yöneticilerinin medyada esamisi okunmuyor...
İyi bir şey mi bu? Siyaset iletişimcilerine sormalı...
Türkiye hızla birbiri ardına yapılacak üç seçimlik siyasi bir maratona doğru yol alıyor. Birkaç ay sonra yerel seçim var; il ve ilçelerde belediye başkanlıklarına partilerin kimleri uygun gördüğü fazla gecikilmeden açıklanacak. CHP’nin İstanbul ve Ankara gibi büyük kentleri alma hedefi olduğu düşünülüyor; Ak Parti de İzmir’i kazanma iddiasında.
Acaba hangi parti iddiasına daha yakın?
Bugünden bunu anlamamız mümkün değil belki; elimizde kamuoyu yoklamaları var, ancak yine de adaylar belli olmadan onlar fazla bir anlam taşımıyor. Fikir verme yönünden yararlanabileceğimiz tek unsur, insanların partilere ve adaylara gösterdiği ilgi olabilir...
CHP’de partinin önemli bir ismi “Ben adayım” diyor ve daha önce partisiyle ilişkisi kesildiği halde özel davetle yeniden CHP’lileşmiş ismin karşısında İstanbul’a talip oluyor... Bu görüntü bile CHP içinde ve dışında yaprak kımıldatmıyor...
Rakibi Ak Parti ise, mevcut başkanla mı yoksa yeni bir isimle mi seçime gideceği yolunda spekülasyonlarla seçim gündemini canlı tutmayı başarıyor...
Gerçekten hazin bir durum bu anamuhalefet partisi için... Dengeli rekabete dayalı bir sistem olan demokrasi açısından da muhtemelen hazin bir durum bu...
Hiç değilse CHP’li medya, CHP’li olduğu bilinen Ak Parti karşıtı kalemler, biraz olsun kendi partileriyle ilgilenseler iyi olacak...