Aydın Doğan medyadan çıktı. Türk medyasında bir dönem kapandı. Yeni bir dönem başladı. 1936 yılında Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde dünyaya gelen Aydın Doğan, 29 yıllık medya serüveninde çok konuşuldu çok da tartışıldı.
***
Aydın Doğan’ın medyadan çekilişi hepimiz için çok sürpriz oldu. Neden medyadan çıktığı ile ilgili birçok iddia var. Aile içinde yaşanan çatışmalar bu devasa satışı zorunlu hale getirdi diyen de var çocuklarının isteksizliğini söyleyen de var. Bu satışın gerçek sebebini ilerleyen zamanda mutlaka öğreneceğiz.
Şimdi gelelim asıl merak edilen soruya: Bu satış medyada nasıl bir etkiye neden olacak?
***
- Doğan medya grubunu satın alan Demirören ailesi artık Türkiye’deki en büyük medya patronu.
- Alt ve orta kademelerde çalışan habercilerin çok endişeleneceği bir durumun oluşacağını sanmıyorum. Demirören’in hali hazırda iki gazetesi var. Bu gazeteleri aldıktan sonraki davranışlarına bakıldığında çalışanlar için endişelenecek bir durumun olduğunu düşünmüyorum.
- Zamanında Demirören grubunu özellikle sosyal medyadan eleştiren bazı köşe yazarlarını sıkıntılı bir süreç beklediği muhakkak.
- Gazeteciliğin temeli olan muhalif bakış ve sorgulama duruşunun korunacağını düşünüyorum.
- Yıkıcı değil yapıcı eleştiri ve uyarıcı haberlerin daha çok öne çıkacağını tahmin ediyorum.
***
Kaza fırsatçıları
Geçen hafta yazacaktım ama sınır notlarının arasına girmesini istemediğim bir meseleyi bu hafta yazmak istedim.
***
14 Mart Çarşamba günü öğleden sonra haber merkezlerine havada arızalanan bir ambulans uçağın Trabzon havalimanına inmek için acil iniş izni istediği haberi geldi. Doğal olarak televizyon kanalları bu durumu SON DAKİKA gelişmesi olarak verdi.
***
Ancak haber kanalları kısa bir süre sonra yayın akışlarını değiştirip sadece bu olaya odaklandı. Üstelik yakın bir zamanda aynı havalimanında bir uçağın pistten çıkarak denize düşmesine ramak kala adeta kıyıda asılı kalması da hala çok tazeyken.
***
Böyle bir olayın son dakika olarak duyurulmasına hiçbir itirazım yok ama uçağın ineceği pisti canlı olarak ekrana vermek gerçekten sıkıntılı bir durum medya etiği açısından. İzlenme oranlarını arttırmak hırsıyla olur olmaz herşeyi ekrana çok da düşünmeden veren medya yöneticileri deyim yerindeyse “KAZA FIRSATÇILIĞI”na soyundular.
***
Allah’tan ambulans uçak sorunsuz bir şekilde iniş yaptı da böylece canlı yayında bir faciayı görmekten de kurtuldu insanlar.
***
Şimdi meslektaşlarıma soruyorum. O uçakta sizin sevdikleriniz ya da yakınlarınız da olabilirdi. Acaba siz ne hissederdiniz böyle bir durumda! Bence bunu bir düşünün.