Balkanların köklü festivali Selanik Uluslararası Film Festivali, 55’inci kez düzenleniyor. 9 Kasım’a kadar devam edecek festivalde, Diva Hanna Schygulla, İsveçli usta Roy Andersson, Macar sinemasının yıldızı Kornel Mundruczo ve İranlı-ABD’li yönetmen Ramin Bahrani’nin filmleri seyirciyle buluşacak.
55. Selanik Film Festivali, sinema dünyasına her zamanki gibi önemli toplu gösterilerle katkıda bulunuyor. Bu gösteriler Alman diva Hanna Schygulla, İsveçli usta Roy Andersson, Macar sinemasının genç yeteneklerinden Kornel Mundruczo ve İranlı- Amerikalı yönetmen Ramin Bahrani’ye adandı.
Kuzey mizahının en zarif temsilcisi
Nadiren film yapan ama sinefillerin baştacı olan İsveçli usta Roy Andersson, bu yıl Venedik Film Festivali’nde İnsanları İzleyen Güvercin adlı filmiyle Altın Aslan kazandı. Bu film Adana ve Antalya film festivalleriyle Filmekimi programının da gözdesiydi. Kuzey ülkelerine özgü trajikomik mizahın en zarif temsilcisi olan ve insanlık durumu üzerine felsefi yorumlarını imgelerin diline ustalıkla aktarabilen Roy Andersson, İnsanları İzleyen Güvercin’in sonuncusu olduğu ‘İnsan olmak’ temalı üçlemesini 14 yılda tamamladı. 2000 yılında İkinci Kattan Şarkılar ile başladı, 2007’de Siz, Yaşayanlar’ı yaptı.
Her üç filme de çağdaş yaşamın karanlık ve karamsar yönlerini ti’ye alan bir mizah anlayışıyla zaman, mekan ve karakterlerin adeta serbest salınımda olduğu tamamen kendine özgü bir sinema dili egemendir. Hepsi de şaşırtıcı, ilginç, merak uyandıran unsurlarla doludur. Selanik’te Andersson’un 1970 tarihli ilk filmi, iki yeni yetmenin aşk öyküsüne ailelerinin tepkilerini ele alan A Swedish Love Story gösterilecek.
Görselliğin gücü adına
Kornel Mundruczo, Macar sinemasının yenilikçi modeller yaratan ustaları Miklos Jansco ve Bela Tarr’ın izinden giderek konvasiyonları bir yana bırakan bir genç yönetmen. Onun filmlerinde de Macar sinemasının hayranlık uyandıran görsel gücüne boyun eğiyor izleyici. Çok sayıda kısa film çekerek pişen, 2002 tarihli ilk filmi Keyifli Günler ile sağlam bir başlangıç yapan Mundruczo tuhaf bir Jan Dark uyarlaması olan Johanna ile dikkat çekti, 1995 yılında. 2008 yılında Cannes FF’de FIPRESCI Ödülü’nü kazanan filmi Delta ise öyküyü ikinci plana iten bir film. Bir genç adamın, köyüne dönüp kız kardeşiyle Tuna nehri kıyısında bir ev inşa etmeye başlamasını ama ikisi arasındaki yakınlaşmanın tutucu köylülerin tepkisini çekmesini konu alır. Yine Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye aday olan Tender Son: The Frankenstein Project’te Mundruçzo’nun görsel estetiğine bir kez daha hayran olduk.
Amerika’dan çöküş manzaraları
İranlı Amerikalı yönetmen Ramin Bahrani ise beş kısa, dört uzun metrajlı filmiyle Selanik FF’ye konuk olacak. New York sokaklarında yaşayan bir evsizin öyküsünü Sisifos Söylencesi ile harmanlayan Man Push Cart ile sinema dünyası onu hemen kucakladı. Chop Shop, Goodbye Solo ve At Any Price günümüz Amerikan toplumundan gerçekçi kesitlerle yozlaşmayı ve çöküşü özellikle aile ve gençler üzerinden ele alıyordu. En yeni filmi 99 Homes ise bu yılki Venedik Film Festivali’nde yarıştı... ABD’de yaşanan ve en çok emlak sektörünü etkileyen ekonomik krizden nemalanan fırsatçıları ve bu hengamede evini kurtarmaya çalışırken sistemin parçası haline gelen bir adamın vicdan azabını son derece hareketli ve dinamik bir biçemle anlattı.
Hanna Schygulla, Türkiyeli izleyicilerin de iyi tanıdığı bir diva. Fassbinder’in Effi Briest’i, Lili Marleen’i o. Erden Kıral’ın Mavi Sürgün ve Fatih Akın’ın Yaşamın Kıyısı’nda da o vardı...
DİVAYI ONURLANDIRMAK İÇİN ÜÇ FİLM
Hanna Schygulla, Türkiyeli izleyicilerin de yakından tanıdığı, hakiki bir diva. Fassbinder’in Effi Briest’i o, Maria Braun’u o (Berlin FF En İyi Kadın Oyuncu),Lili Marleen’i o, neredeyse tüm filmlerinin yıldızı o! Taviani Biraderler’in Varennes Gecesi’nde, Jean-Luc Godard’ın Passion’unda, Carlos Saura’nın Antonieta’sında, Margarethevon Trotta’nın Heller Wahn’ında, Marco Ferreri’nin Storiadi Piera’sında (Cannes FF En İyi Kadın Oyuncu), Andrzej Wajda’nın Almanya’da Bir Aşk’ında, Erden Kıral’ın Mavi Sürgün’ünde, Bela Tarr’ın Karanlık Armoniler’inde, Fatih Akın’ın Yaşamın Kıyısında’sında, Aleksandr Sokurov’un Faust’unda onu izlemeye doyum olmaz... Selanik FF, üç Fassbinder filmini seçti Schygulla’yı onurlandırmak için: Petra Von Kant’ın Acı Gözyaşları, Maria Braun’un Evliliği ve Lili Marleen.