Bu yazıyı Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Amerika Birleşik Devletleri için yoldayken hatta tam Londra üzerinde yazıyorum... Finansın kalbinin attığı ve bu atışın, atılacak adımlarla istanbul’a kaydığı ve daha da kayacağı Londra...Evet, sadece bina değil gerekli enstrümanları tasarlayabilirsek İSTANBUL FİNANS MERKEZİ olacak...
Sevgili dostlar, aslında bugün size bahsetmek istediği konu DEİK...Tam açılımı ile DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER KURULU... Belki duydunuz belki atladınız TORBA yasanın son gününde kabul edilen düzenlemeyle bugüne kadar TOBB öncülüğünde faaliyet gösteren Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Ekonomi Bakanlığı’nın gözetimi ve denetimi altına alındı...
DEİK, 1986’da Turgut Özalın talimatları ile kuruldu ve 01.01.1987’de faaliyete geçti...O günden bugüne TOBB ve malesef içine sızan bazı yapılar tarafından yönetilen DEİK son dönemde iyice atıl bir konuma gelmiş ve “marjinal katkı” saülayamaz hale düşmüştü...Bunu çok net ve yerinde tespit eden Ekonomi Bakanlığı attığı bu adım ile “DEREBEYLİK” konumuna dönen kurumu kurtararak yeni bir ivme kazanması için kolları sıvadı...
Sevgili dostlar, 5174 sayılı kanunun 58. maddesince sektörlerin dış ekonomik ilişkilerini yürütme görevini üstlenen DEİK’in Kasım 2013 itibari ile 750 üye şirketi, 42 Kurucu Kuruluşu, 115 İş Konseyi, 148 Ticaret ve/veya Sanayi Oda ve Borsa Oda Temsilciliği, 3 Yurtdışı Temsilciliği bulunuyor. Yeni düzenleme ile DEİK artık Ekonomi Bakanlığınca belirlenen özel sektör kuruluşlarının dahil olacağı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu kurulacak...
Sonuç: Türkiye’de bu şekilde çok iyi amaçlar ile kurulan ve DEREBEYLİK haline gelen malesef birçok kurum ve kuruluş var. DEİK bunlardan biriydi ve DEVLET eliyle yeniden hayata döndürüldü, ekonomiye kazandırıldı... Anlatırken küçük ama Türkiye’deki DEREBEYLİKLERİN yıkılıp zenginliğin hayata geçirilmesi adına tam bir DEVRİM... BÜYÜK TÜRKİYE’ye hayırlı olsun...
Önemli not: Türkiye’de sürekli “AB İLE UYUM” diyenler, Ticaret ve Sanayi Odalarına “zorunlu üyelik ve zorunlu aidat” ile ilgili hiç ses vermiyorlar. Dünyanın hiçbir yarı gelişmiş ülkesinde dahi “zorunlu aidat ve cirodan pay alma” gibi DARBE DÖNEMLERİNİ aratmayan yöntemler kalmadı...Ticari hayatın önünün açılması için acilen bu “DEREBEY HARAÇLARININ” kalkması ve vatandaşın rahat nefes alması lazım... Yaptığın işin parasını al ama vermediğin hizmetin parasını peşin al üstüne bir de cirodan pay kes... İNSAF! Türkiye’de ticaret yapan herkese de sesleniyorum; SES VERİN hakkınızı arayın, size sahip çıkacak bir EKONOMİ BAKANI ve DEVLETİN BAŞINDA SEÇİLMİŞ BİR LİDER varken...