PKK’nın, Münbiç’te Amerikan bayrağının gölgesinde sipere yattığı bir dönemde, Rum-Yunan ittifakının Doğu Akdeniz’de aynı bayrağın desteğinde üzerimize gelmesi bir tesadüf olabilir mi? Yakın Doğu Üniversitesi’nin Türkiye-KKTC ilişkilerinin ele alındığı çalıştayında dinlediklerimiz ve bölgeden gelen haberler, bunun asla sürpriz olmadığını, aksine, Türkiye’yi bir deniz savaşının beklediğini işaret ediyor.
Barbaros Hayrettin araştırma gemimiz, Antalya’dan demir alıp, Türkiye’ye ait Kıbrıs’ın batısındaki Güzelyurt araştırma sahasına intikal ettiği an karşısında Yunanistan’a ait Nikiforos Fokas ve onu destekleyen 4 Amerikan savaş gemisiyle karşılaşıyor. Türk donanması hazırlıklı, Barbaros Hayrettin’e, 4 savaş gemisi ve 2 denizaltı eşlik ediyor, hava kuvvetlerinin bölgede net bir üstünlüğü var. Buna rağmen Nikiforos Fokas, Barbaros Hayrettin’in çok hassas sismik aletlerini bozmak için yakın mesafeden geçiş yapmaya kalkıyor, engelleniyor, Atina yaygarada, söyledikleri şu: Barbaros Hayrettin bize ait kıta sahanlığına sismik araştırma için tel döşüyor.
Atina’ya göre, Türkiye’nin kıta sahanlığı ve ekonomik bölgeleri Antalya ve İskenderun limanlarından ibaret!.. Her yer onların!.. Öyle ki, Libya’daki istikrarsızlıktan istifade bu ülkeye ait 32 bin kilometrekarelik alana el koydukları ortayı çıkıyor. Arnavutluk’u tehdit ediyorlar, Rumları Mısır’la Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasına yönlendirip Türkiye’nin haklarını gasp etmenin yolunu açıyorlar.
Arkalarında kimler var? ABD, İngiltere, Fransa… En güçlü müttefikleri kim? İsrail…
Bu, Münbiç-Güzelyurt hattıdır. Fırat’ın doğusunda PKK devleti kurmaya çalışan güçler, Kıbrıs’ın etrafından Ege’ye uzanan hatta Türkiye’yi donanmalarıyla kuşatmanın derdindeler…
Bütün plan, “Türkiye, Doğu Akdeniz’deki 3 trilyon Dolarlık doğalgaz rezervinden uzak dursun” üzerine yapılandırılmış.
Yunanistan planın asıl sahibine göre oynuyor, Atina’nın yarı-resmi askeri sitesi militaire.org’da yer alan şu cümle her şeyi ortaya koymaya yeterli: Türkler 90’ların başında Ege’de, yanlışlıkla Amerikan füzesi ile vurulan Muavenet meselesini asla unutmasınlar!
Topraklarını Amerikan askeri üsleri ile donatan Yunanistan’ın yarın Türkiye’ye kiminle birlikte saldıracağının açık bilgileri bunlar...
ABD-İsrail ittifakı belli ki, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğal alanlarından sağlayacağı ekonomik destekle büyümesini istemiyor, bunun sonucu bir deniz savaşına kadar uzanır mı, KKTC’nin üst düzey yetkililerinin aktardığı analizlere göre, evet!..
Atina’nın genişleme planı…
Türkiye’nin “andımız” kararıyla bünyesinde siyasal/sosyal yeni fay hatları üretmeye yöneldiği gün, kabinedeki aşırı sağcı savunma bakanı ile anlaşmazlığı nedeniyle istifa eden Yunan (eski) Dışişleri Bakanı Nikos Koçyas, denizlerde yeniden genişleme planını devreye soktuklarını gözümüzün içine bakarak söylüyordu:Ülkemizin batısındaki karasularına 12 mile çıkartacak cumhurbaşkanlığı kararnamelerini hazırlamış olmanın huzuruyla görevimi devrediyorum. Bu Yunanistan'ın (1947'de) On İki Ada'yı bünyesine almasından beri ilk defa olacak, ülkenin egemenliğini ilgilendiren çok önemli bir siyasi genişleme"
Kocyas'ın bahsettiği genişleme, İyon Denizi'ndeki küçük bir ada grubu olan Diapontia Adaları'ndan, Mora Yarımadası ile Girit arasında yer alan Küçük Çuha Adası'na uzanan deniz bölgesini içeriyor.
Ankara’daki üst düzey uzmana sordum, cevabı çok yalın geldi: Bu uygulama bizim Akdeniz’e çıkışımızı kısıtlar, adım adım Ege’ye geliyorlar. Genişlemeci politikaya döndüklerini ifade etmeleri bizim açımızdan ibret vericidir. Devletin ilgili kurumları, bu konuda alınacak önlemleri derhal uygulamaya koymak zorundadırlar…
Zaten Yunanistan’ın Ege dışında da olsa karasularını 12 mile çıkarması, Türkiye açısından savaş gerekçesi, Atina bunu bilerek yapıyor…
Tuhaf konulardan kriz çıkarma maharetimizi öne çıkarırken, Doğu Akdeniz’de, Suriye’de, Irak’ta her gün yeni bir gelişme oluyor ve bu gelişmeler bu ülkenin doğrudan beka meselesine dönüşüyor.
İşin şakası yok, bilin.