Gıda mühendisi, İTÜ mezunu, bal uzmanı ve her şeyden önce iyi bir anne! Çocuğunun rahatsızlığının ilaçla tedavi olmadığı bir dönemde onu harekete geçiren şey ise azmi. Doğanın mucize şifasını damla haline getirmek! Türkiye’nin hatta belki de dünyanın en saf ve kullanımı kolay ‘propolis’ maddesini elde eden bir iş kadını ile tanıştırayım sizi: Aslı Elif Tanuğur.
Ekosistemin devamı için, yaşam için olmazsa olmazlardandır arı. Mercan kayalıkları ve atmosfer kadar bu döngüde önemli bir işlevi var. Aslı Tanuğur, işinden ayrılmış, anne olmuş ve girişimci ruhuyla çocuğu için elde ettiği propolisi Bee’o isminde bir marka ile satışa çıkıyor. Yetmemiş çocukların en sevdiği bol rafine şekerli fındık kremasına alternatif propolis ve ballı antep fıstığı ve kakaolu fındık kreması üretmiş. Ciddi bir işe kalkışmış, ciddiyetle ele almış ve bir marka ortaya çıkarmış. Bee’o markasının propolisi saf ve hiçbir propolisle kabili mukayese değil. Bunu duygusal olarak söylemiyorum. Ortada analizler var, raporlar var. Kendisine “Bu sefer işin içinde arılar da var mı” diye sordum. Çünkü daha önce steril ortamlarda çalıştığını görmüştüm. “Evet var hem de İstanbuldalar” dedi. “Nasıl, bize bu kadar yakınlar mı?” dedim “Evet” dedi. “Görebilir miyim?” diye sordum, “Evet” deyince hiç ikiletmedim. Gittim, gördüm ve arı vızıltıları içinde nedir şu propolis konuştuk. İTÜ’nün içindeki AR-GE ve ürün geliştirme laboratuarlarından tutun da arı kovanlarına kadar her bir şeye burnumu soktum. Kovanlara bir karış mesafeden fotoğraf çekerken Aslı Hanım “Nasıl bu kadar korkusuzsunuz, sokabilirler” dediğinde de aklıma küçükken yediğim arı iğneleri geldi...
KANSERE KARŞI ETKİSİ KANITLI
Propolis düzenli tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirerek hastalanma sıklığının azalmasına yardımcı olur. Buna bağlı olarak antibiyotik kullanımını da azaltır. Propolis hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından rahatlıkla tüketilebilir. Alerjen sınıfında bir ürün değildir. Bal tüketebiliyorsanız propolis tüketmenizde de herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, propolisin solunum sistemi rahatsızlıklarında, ağızda çıkan yaralar, aftlar, uçuklarda, mide bağırsak rahatsızlıklarında kullanım alanının bulunduğu ve kansere karşı etkilerinin olduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Ayrıca, yapılan bilimsel çalışmalarda propolisin vücutta sağlıklı ve canlı hücre sayısını arttırdığı kanıtlanmıştır.
Çin’den gelen ürünlerde kalıntı var
-Gerçek propolisi ayırt edilebilir mi?
Analiz yapmadan ayırt etmek mümkün değil. Ben 2010 yılında oğlumun rahatsızlığı için propolis ve arı sütünü araştırdığımda bu ürünlerin ülkemize çoğunlukla Çin’den ithal edildiğini öğrendim. Çin’den gelen ürünlerde katkı kalıntı sorunları mevcut. Çin propolislerine ağaçların yaprak, sap ve tomurcuklarının toz haline getirilerek katılmış olduğunu gördüm. Ayrıca, maltodekstrin, silikon dioksit, çeşitli boyar maddeler gibi dolgu ve katkı maddeleri ile çoğaltabiliyor. Bunlar da alerjik etki yapabiliyor.
-Sahtesinin kullanılmaması için bir şey yapabilir mi?
Bazı ülkelerde ilaç statüsünde bazı ülkelerde de gıda takviyesi olarak satılıyor. Ülkemizde de dünyada da propolisin kodeksi ve kontrol mekanizması oluşmuş değil. Dolayısıyla denetim ve kontrol de etkin bir şekilde yapılamıyor. Bu nedenle tüm dünyada piyasada çok sayıda sahte ve katkılı ürünler var. Biz elimizdeki verileri ilgili bakanlıklarımıza da sunarak kodeks çalışmalarına katkıda bulunuyoruz. Yakın zamanda ülkemizde bir kodeks oluşturulması için çalışmalar yürütülüyor.
Gıda Mühendisi Aslı Elif Tanuğur ve eşi Arıcılık Uzmanı ve Ziraat Mühendisi Taylan Samancı. Borsa İstanbul tarafından En Hızlı Büyüyen Kobi Ödülü, ardından İTÜ Arı Teknokent tarafından BEETECH fikri mülki haklar ödülü, ardından TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından ‘2016 İnovasyon Ödülü’, bir diğeri KAGİDER, Ekonomist Dergisi ve Garanti Bankası tarafından ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi’ ve Avrupa Birliği tarafından verilen ‘ECO EFFICIENCY’ ödüllünü aldılar. Gıdanın Oscarları olarak bilinen ‘Gurme Özel Ürünler İnovasyon Ödülleri’nde yeni ürün kategorisinde Amerika’da bu yıl birinci oldular.
-Nedir bu arı tutkusu?
Arılara aşığım, muhteşem bir ekip çalışması ve yaptıkları olağanüstü işler var ortada. Arı sütü, bal, propolis…
-Yani suyundan, sütünden faydalanıyorsunuz?
Öyle düşünmüyorum çünkü arıları seviyorum ve onlara yük olabilecek bir sistem içinde değiliz. Onların ihtiyacı olanı almıyoruz, üremeleri ve yaşamaları için elimizden geleni yapıyoruz ve bu konuda çok dikkatliyiz.
-Propolis nedir tam olarak?
Güçlü ve doğal bir antioksidan ve antimikrobiyal. Bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları çok güçlü bir madde ve içinde hiç şeker yani bal yok. Arılar tarafından, kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için kullanılır. Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa, doğru işlendiği takdirde insan vücudunda da aynı etkileri gösterir. Virüs ve bakterileri yok ederek vücudun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur. Arılar bu sıvıyı kovanlarına hastalık gelmesin diye sıvar. Biz fazlasını alıp yapısını bozmadan belli işlemlerden geçirip sıvı haline getiriyoruz. Propolis kovandan çıktığı ham haliyle tüketilebilir özellikte değildir. Kovanda balmumu ile karışık halde, oldukça serttir. Dolayısıyla propolisin biyo yararlılığını arttırmak ve insan tüketimine uygun hale getirmek gerekiyor.
-Yani propolisler güvenilir olmayabilir?
Laboratuvar koşullarında yetkin kişiler yapmıyorsa zararlı hale bile gelebilir. Biz İstanbul Teknik Üniversitesi Arı Teknokent’te gerçekleştirdiğimiz iki yılık Ar-Ge projesiyle propolisi insan tüketimine uygun hale getirdik. Şu anda Bee’o propolis piyasadaki en yakın benzer üründen en az beş kat daha yüksek antioksidan aktiviteye sahip…
-Kovanlarınız üretim için yeterli mi?
Buradaki kovanlar ürün geliştirme ve bazı testler için kullandığımız malzeme için gerekli. Asıl hammaddeyi arıcılardan alıyoruz. Türkiye’de ilk defa başlattığımız ‘Sözleşmeli Arıcılık’ modeliyle kovandan sofraya izlenebilir üretimi mümkün kılıyoruz.
-Emeğiniz karşılık buluyor mu?
Maddi olarak değil çünkü rekabet ettiğimiz propolislerle aramızda kalite farkı çok ama fiyat farkı az. Onlar ucuza mal ediyor. Diğer taraftan dört yıl içerisinde altı farklı ödüle layık görüldük. Demek ki iyi iş fark ediliyor.
-Talep artarsa kapasiteniz karşılar mı?
2016’da üç ton propolis üretimi gerçekleştirdik. Arıcılarımızla sözleşmeler imzalayarak, yerinde eğitimler vererek Türkiye’nin dört bir yanında 250 sözleşmeli arıcıya ulaştık. Toplamda 60.000 bin kovanımız oldu. Ancak dünyada arıcılıkta ikinci sırada olan ülkemizde 80.000 arıcı ve 7 milyon arı kovanı var. Daha ilerleyecek çok yolumuz var. Güçlü ekibimiz ve uzman kadromuzla bu sayıyı 2017 yılında 5 tona çıkartmayı hedefliyoruz.