Sebebi ister özensizlik olsun ister bilgisizlik fark etmez,ikisi de kötüdür.
Bir haber yapıyorsan komik hatalar yapmayacaksın... Mesela Hürriyet gazetesinin internet sitesi...
Pazartesi akşamı “Kandilli depremin şiddetini açıkladı” diye haber yaptı sonra da 4.2 büyüklüğünde diye yazdı.
Arkadaş depremin büyüklüğü başka şeydir şiddeti başka, 1999 depreminden bu yana 16 yıl geçti hala öğrenemediniz...
***
Türkiye’de eskiden bir haberde hata yaptığında bedeli olurdu şimdi bırakın bedeli doğruyu öğreten bile yok. Çok basit bir işten söz ediyoruz oysa...
Depremin büyüklüğü olur, magnedüt cinsinden ölçülür, en büyüğü 10’dur.
Depremin şiddeti insan yapımı bina, kanalizasyon, köprü gibi yapılara verdiği zararla ölçülür, en büyük şiddet 12’dir.
Yani insan yaşamayan, insan eseri olmayan bir yerde meydana gelen 7 büyüklüğündeki bir depremin şiddeti 0 olabilir. Bu kadar basit sözünü ettiğim bilgi. Meslek içi eğitim olsa en kolay öğretilecek işlerden birisi...
***
Sonra bir başka cehalet örneği... Bir depremin öncü olup olmadığını anlamak için illa bilim insanı olmaya gerek yok. Bugüne kadar defalarca anlattı uzmanlar, ezberledik artık.
Eğer bir yerde meydana gelen depremin ardından ilk büyüklükten daha büyük bir deprem olursa endişe edilir.
İlk depremin ardından gelen ve büyüklüğü ilk depremden küçük olan depremler artçı depremlerdir.
Pazartesi akşamı insanları telaşa düşürecek başlıklar atmak da nereden çıktı?
Sonra dün sabah Yunanistan gelen deprem haberini Marmara ve Ege denizinde yaşanan depremlere bağlayan haberler...
Aynı fay hattında bile değiller, insanları korkutmak için haber yapılır mı?
***
İnsanın canını sıkan şey şu, insan kaynağını geliştiremeyen, hatayı önemsemeyen bir hale büründü medya.
Tahminen şimdi işlerin başında olan ara yöneticiler de neyin ne olduğunu tam olarak bilmiyorlar.
Tahminen onlar da çalışırken yeterince meslek içi eğitim almadılar...
Daha ne kadar devam eder bilmiyorum ama bu iş böyle gitmez, gitmemeli...