Binbir çeşitçi dükkanlar vardır; içlerinde ne ararsan vardır.
“Şu var mı” diye sorarsın; vardır.
“Bu var mı” diye sorarsın; vardır.
Kısacası, yok yoktur.
Günümüzde İslam’ın durumu da budur.
“Bana İslam’ı anlat” diyorsun; sana binbir çeşit İslam anlatılıyor.
İlahiyat profesörlerini dinliyorsun; birinin anlattığı İslam diğerinin anlattığı İslam’a uymuyor.
Hatta aralarında taban tabana zıtlık bulunuyor.
Tarikatlara, cemaatlere bakıyorsun; İslam’dan anladıkları farklı.
İslam ülkelerine bakıyorsun; İslam’ı yaşayışları farklı.
Sonra da kendi kendine soruyorsun; hani bir tek İslam vardı?
Dedim ya, günümüzde İslam binbir çeşitçi dükkanlara benziyor.
Ne ararsan bulunuyor.
“Adnan Oktar Hoca’nın İslamı’ndan var mı” diyorsun; bir de bakıyorsun “kedicikler” denilen bu dünyadaki huriler arzı-endam ediyor!
Sana vur patlasın, çal oynasın; bas bas paraları Leyla’ya, bi daha mı gelecez dünyaya türü bir İslam sunuluyor.
“IŞİD’in İslamı’ndan var mı” diyorsun; “Şunu da keselim; bunu da asalım; onu da vuralım; orayı da bombalayalım” diyen sesler duyuyorsun.
Sana palalı, bombalı, kanlı bir İslam sunuluyor.
“Cüppeli Ahmet Hoca’nın İslamı’ndan var mı” diyorsun; sana “Var; yanında Cüppeli Ahmet Hoca’nın icadı olan yanmaz kefenden de verelim mi” deniliyor!
Binbir çeşitçi dükkanlar gibi ne ararsan buluyorsun.
Her sorduğuna karşılık “Bizde yok yoktur” cevabını alıyorsun.
“İslam” diyorsun; “Kapitalisti mi, sosyalisti mi olsun” diye sana soruluyor.
“Arzu ederseniz faşist çeşidi de var” deniliyor.
Yine “İslam” diyorsun; “Sert mi olsun, ılımlı mı olsun” diye sana soruluyor.
“Sert olsun” dersen, “Sertliklerden sertlik beğen” denip sana sert İslam’ın pek çok çeşidi sunuluyor.
“Ilımlı olsun” dersen, “Ilımlılıklardan ılımlılık beğen” denip sana ılımlı İslam’ın pek çok çeşidi sergileniyor.
“İslam” dediğinde, “Hoşgörülü mü olsun, hoşgörüsüz mü olsun”, “Tatlı çeşidi mi olsun; kanlı çeşidi mi olsun” gibi sorularla da karşılaşıyorsun.
İslam adına daha birçok soru...
Yarabbi aklımı koru.
Gerçekten de “İslam” deyip de sana binbir çeşit İslam sunulduğunda akıllar karışıyor.
İnsan aklını kaçıracak gibi oluyor.
Yahu binbir çeşit İslam olur mu?
Bir tek İslam yok mu?
İslam her niyete yenecek muz mu?
Peki bunun bir çaresi yok mu?
Sizi bilmem ama benim aklımı kaçırmamak için bulduğum çare şu:
“Benim İslamım iyi” deyip kendi İslam’ının satışını yapan din tüccarlarını dinlemiyorum.
Allah ile arama girmeye çalışan aracıları “Yallah” deyip kovuyorum.
Ben inancımı Allah ile kendi vicdanım arasında yaşıyorum.
Vicdanın kabul etmeyeceği hiçbir şeyi Allah’ın da kabul etmeyeceğine inanıyorum.