İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında kimi çevrelerin seçimleri adayların nitelikleri, kabiliyet ve üstünlükleri üzerinden değil tamamen siyasi angajmanlar ve kamplaşmalar üzerinden algılatmaya çalışılması şehir açısından talihsizliktir. Neticede bir partinin veya ittifakın temsilcisi olsa da şehri yönetecek olan seçimi kazanacak adaydır.
Adayın özellikleri bağlamında Binali Yıldırım’ın açık ara üstünlüklere sahip olduğu muhakkak.
Bir yanda İstanbul’un bir ilçesini yönetmiş, siyasi ve idari tecrübesi daha az olan bir şahıs var, diğer yanda Türkiye’yi yönetmiş, birçok siyasi ve idari makamda bulunmuş bir şahıs var…
Binali Yıldırım’ın büyük farkını şu başlıklarla saymak mümkündür:
1. Siyaset tecrübesi. Binali Yıldırım, AK Parti gibi Türkiye’nin en büyük partisinin genel başkanlığını yapmış, milletvekilliği, MYK üyeliği gibi siyaset kurumunun her kademesinde uzun yıllara sari bir tecrübeye ulaşmıştır. İstanbul gibi dünya şehirleriyle değil dünya ülkeleriyle yarışan bir şehri yönetecek kişinin siyasi müktesebatı büyük önem taşımaktadır.
2. Devlet tecrübesi. Yıldırım, Bakanlık, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı gibi devletin zirvesindeki görevlerde bulunmuş bir ‘devlet adamı’dır. Devlet adamlığı çok boyutlu perspektif, vizyon ve ağırlık kazandıran bir vasıftır. Kamu yönetiminde ‘güven’ oluşturmak zaman ve süreçle ilgili bir özelliktir ve Binali Bey, buna sahiptir.
3. İcraat tecrübesi. Özellikle Ulaştırma Bakanlığı görevi sırasında gerçekleştirdiği dev projeler, çok az kişiye nasip olacak bir tecrübeyi ifade eder. Dünya çapındaki projeleri hayata geçiren Yıldırım, tam anlamıyla bir icraat adamı olarak görülmektedir.
4. Hayat tecrübesi. İDO Genel Müdürlüğü’nden Meclis Başkanlığına doğru giden kamu yöneticiliği dışında Yıldırım’ın ciddi bir özel sektör ve hayat tecrübesi olduğu da söylenebilir. 1999-2002 arasında gemi işletmeciliği ve armatörlük yapan Yıldırım, ticaretin risk ve sorumluluk özelliklerini de hayat tecrübesiyle edinmiş bir kişidir.
5. Belediyecilik tecrübesi. Yerel yöneticilik ve şehir yönetimi ayrı bir vizyon ve kabiliyet gerektirir. Hem halkla iç içe olmak, hem proje ve icraat adamı olmak belediye başkanlığında önemli vasıflardır. İstanbul belediyesi iştiraklerinde ortaya koyduğu performans, Yıldırım’ın diğer bir avantajıdır.
CHP adayının devlet tecrübesi, siyaset tecrübesi, hayat tecrübesi, belediyecilik tecrübesi ve icraat tecrübesi açısından Binali Yıldırım’la aynı tartıya çıkamayacağı çok açıktır.
Bunun da ötesinde CHP adayının önünde bir kısım handikaplar olduğunu da söyleyebiliriz.
Bunların başında ‘uyum sorunu’ geliyor.
Uyum sorununu da dört başlıkta özetlemek mümkündür.
1. Hükümetle uyumlu olmak, 2. İlçe belediyeleriyle uyumlu olmak, 3. Meclis üyeleriyle uyumlu olmak, 4. Kendisini destekleyen ittifakın siyasi parçalarıyla uyumlu olmak.
Bir büyükşehir belediyesi için hükümetle uyumlu olmak hayati derecede önemlidir, çünkü büyük projeler ancak hükümet/belediye işbirliğiyle hayata geçirilebilir.
Bakanlıkların şehirdeki projeleri veya birlikte yapılan projeler bağlamında bakıldığında bu uyum şehre zaman da kaybettirebilir, ivme de kazandırabilir.
Artık şehirlerin topyekün ayağa kaldırılmasına yönelik bir paradigma var. Bütün şehirler gibi İstanbul da ticareti, ihracatı, sanayii, turizmi, kültürü ve diğer alanlarıyla bir bütün olarak kalkınabilir. İmamoğlu’nun Binali Yıldırıma göre böyle bir kuşatıcı vizyonu yakalaması kolay görünmüyor.
Cumhur ittifakının siyasi ve partisel uyumu adayın önüne bir sorun koymuyor. Ama aynı şey CHP adayı için söz konusu değil. Millet ittifakındaki partilerin ve dışarıdan destekleyen partilerin yönetim esnasında kısa devre yapması, kriz çıkarması, büyük bir uyumsuzluk sergilemesi kuvvetle muhtemeldir. İyi Parti ile HDP’nin yönetim üzerinde aynı anda etkili olma gayreti mutlak surette bir problem üretecektir. Kendi içinde çekişmeli bir konsorsiyumun gölgesi altındaki belediye başkanının bu etkiden azade şekilde yönetim sergilemesi hiç de kolay değildir.
Çoğunluğunu AK Parti’nin kazandığı ilçe belediyeleriyle uyumlu bir çalışma sergilemek de meselenin diğer bir yönüdür.
Böyle baktığımızda Yıldırım’ın, CHP adayına göre büyük üstünlüklere ve farklara sahip olduğu söylenebilir.