Süleyman Seba’yı yitirişimizin hüznü ve ağırlığı sürerken, Beşiktaş’ın Arsenal karşısındaki futbolu yüreğime su serpti. Özellikle ilk yarıdaki futboldan çok memnunum. Schuster’in ayrıldığı günden beri hep aynı şeyi yazıyorum: Hücum Beşiktaş, Hücum! Cesaret Beşiktaş, Cesaret! Biliç’in, geçen sezon edindiği deneyimler eşliğinde, Wenger’i şaşırtacak bir oyun anlayışı sergilemesini bekliyordum. Beklediğim gibi oldu. Sahada cesur bir Beşiktaş gördüm.
Beşiktaş eler, elenir, hiç önemli değil. Ben sahadaki futbol kalitesine bakıyorum ve bu sezondan fazlasıyla umutluyum.Yine hep savunduğum bir şey var: Beşiktaş’ın mevcut kadro yapısı pozitif futbola yatkın. Beşiktaş pozitif futbol oynayan rakiplere karşı da daha başarılı ve etkili bir futbol oynuyor.Wenger’liArsenal’ın en büyük avantajı neydi? Uzun yıllardır aynı hocayla, pozitif futbola dayalı bir oyun sistemi benimsemiş olması.
Beşiktaş sahadaki futbol kalitesiyle bu avantajı dengeledi. Topu rakibinden daha fazla ayağında tuttu. İlk yarı gol girişimlerinde 7-4’lük bir üstünlük sağladı. Arsenal maçın 2. yarısında daha tedbirli bir görüntüye büründü. Kontradan ve bireysel hatalardan gol arayan bir takıma dönüştü. 2. yarı Beşiktaş’ın hücum üretkenliğinin azalması bundan. Maç sonunda gol girişimlerinde bilanço 9-8’di. Arsenal, ürettiği 8 gol girişiminin 3’ünü basit bireysel hatalardan buldu.
Evet, Arsenal hala favori. Ama elemeli maçlarda iç sahada gol yememeyi büyük bir avantaj olarak görürüm. 0-0 kötü bir skor değil. Beşiktaş rövanşta ilk yarım saat oyunu tutabilirse, her şey olabilir. Üzüldüğüm tek bir şey var: Geçen sezon boyunca bile eksikliği açıkça görülen pozisyonlara gerekli transferler yapılsaydı, Beşiktaş rövanşa çok daha avantajlı gidebilirdi. Bir tek santrfor meselesi çözüldü. Oğuzhan’ın yanında oynayacak bir çift yönlü orta saha tam da Arsenal maçları için gerekliydi. Ya sağ bek? Kaç sezondur bu bölgedeki sorun ortada. Nedense en ağırdan alınan transfer de bu. Anlaşılır iş değil.
Biliç’li Beşiktaş gereken ışığı verdi. Kadro doğru transferlerle güçlenir ve derinleşirse, sezon üç kulvarda da parlak geçer. Beşiktaş bu turu kaybetse de Avrupa Ligi’nde zirveyi zorlar.
Londra’da tur geçilirse, Beşiktaş finansal açıdan soluk alır ve mevcut kadronun uluslararası deneyimi en üst noktaya çıkar. Her koşulda Beşiktaş kazanır.