İlk Müslüman sahabelerden Bilal Habeşi’nin kölelikten özgürlüğe uzanan hikayesi beyazperdeye taşındı. ‘Özgürlüğün Sesi’ adlı film özgün hikayesi, teknik ve estetik kalitesiyle görülmeye değer. Bedir Savaşı ve Hz. Hamza bölümleri unutulmayacak türden.
Hikayesini az çok hepimiz biliyoruz. En azından Mustafa Akkad’ın unutulmaz Çağrı filminden hatırlıyoruz; Cahiliye dönemi Mekke’sinde siyah bir köle iken, İslam’la şereflendikten sonra ilk ezanı okuyan Bilal Habeşi’nin kölelikten özgürlüğe uzanan hikayesini…
Bilal-i Habeşi, çocukluğundan itibaren kölesi olduğu Ümeyye ve Ümeyye’nin oğlu Safvan tarafından türlü işkencelere maruz kalmış bir sahabe. Hz.Muhammed’in peygamberliğinden sonra Müslüman olduğu için çilesi ikiye katlanan Bilal, ‘efendisi’ Ümeyye tarafından kızgın güneşin altında devasa bir kaya parçası ile ezilirken, Hz. Ebubekir tarafından özgür bırakılmak üzere satın alınıp işkenceden kurtarılır. Sesinin güzelliğiyle nam salan Bilal, sonrasında, Hz. Muhammed’in izinde, ilk müezzin, iyi bir savaşçı, hürriyetin ve adaletin yılmaz savunucusu olur.
26 Mayıs’ta gösterime giren ‘Özgürlüğün Sesi: Bilal Habeşi’ filmi işte bu sahabenin hayat hikayesinin sinemaya aktarılmış hali.
30 milyon dolarlık muazzam bütçeli filmin yapım ekibi Kung Fu Panda, Karayip Korsanları, Madagaskar ve Yüzüklerin Efendisi gibi filmlerde çalışmış uzman bir ekipten oluşuyor.
Küçüklere olduğu kadar büyüklere de hitap eden filmi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı özel bir gösterimde izledim. Büyük bir emeğin ve üç yıllık çabanın ürünü olan Bilal, teknik ve estetik yönüyle ‘iyi’ nitelemesini sonuna kadar hak eden bir animasyon; İslam tarihinden çok Bilal Habeşi’nin hikayesine odaklanıyor.
GÖRKEMLİ SAHNELER VAR
Müezzinlerin efendisinin çocukluk dönemi, annesi ve kız kardeşiyle olan güçlü bağları ve uzun kölelik yıllarının ardından, içindeki zincirleri kırıp, İslam’la şereflenişine giden süreç, filmde yer buluyor kendine.
Ortadoğu ezgilerini İskandinav ve Avrupa tarzı füzyonla buluşturan etkileyici müzikleriyle dikkat çeken filmin öyküsü genel olarak anlaşılır bir biçimde beyazperdeye yansıyor. Yer yer ‘tavan’ yapan görkemli sahneler söz konusu. Mekke’de bir pazar yerinde kölelere işkence yapılırken ‘Allah’ın Arslanı’ Hz. Hamza’nın simsiyah atı ve olanca haşmetiyle ortaya çıktığı sahne hafızalara kazınacak türden. 10 dakika civarında süren Bedir muharebesi de öyle.
Ayrıca, hem insanlara hükmetmek hem de sömürü çarkını döndürmek isteyen Mekkeli müşriklerin putperestliği bir din gibi sunma çabası, çocuk seyircinin de anlayacağı sadelikle iyi özetlenmiş.
Ve fakat... Çocukları da hedefleyen bu filmde ebeveynleri ‘belki’ düşündürebilecek tek bir dezavantajdan söz edilebilir. O da savaş sahnelerinde (kaçınılmaz olarak ) verilen şiddet yoğunluğu. Yine de, ve neyse ki, yönetmen son derece hassas davranarak ‘kanlı’ görüntüler kullanmamış. Bunun, küçük çocuklar açısından bir anlamda ‘tehlikeyi savuşturan’ önemli bir ayrıntı olduğunu düşünüyorum. İntikam alabilecek pozisyonda iken, Bilal’in, kendisine kötülük yapan muhatabını affetmesi de filmin barışçıl diline bir örnek.
Filmde, kim/ne oldukları tam anlaşılamayan bazı karakterlerin ve olayların biraz daha açıklayıcı biçimde yer alması iyi olurdu. Örneğin Bedir savaşında Müslümanlara destek olan beyazlar içindeki ‘melekler ordusu’ göndermesi herkes tarafından anlaşılabilir mi? Bunun gibi, Bilal’in Saad ile olan arkadaşlığının temelleri de flu kalmış. Aynı şekilde Mekke’den Medine’ye hicret ve (uzunca bir süre filmde yer aldığı için) Bedir Savaşı’nın nedenleri iyi temellendirilse öykü geçişleri daha da sağlamlaşırdı.
NE SÜPERMEN NE BATMAN!
Bu ufak detayların dışında, Özgürlüğün Sesi Bilal Habeşi, animasyon filmlerinin en anlamlısı olarak sinema tarihine geçecek kalitede bir yapım. Süpermenlerin, Batmanlerin seyirciyi esir aldığı bu çağda, gerçek bir kahraman olan Bilal Habeşi’nin özgürlük ve adalet çığlığı mükemmel bir Ramazan hediyesi olarak parıldıyor. Mutlaka görülmeli.
Diyanet ve MEB tavsiyeli film
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tavsiyeli Bilal Habeşi adlı animasyon film, merkezi Dubai’de bulunan Barajpun Entertainment tarafından sinemaya uyarlandı. Türkçe dublaj kadrosunda Engin Altan Düzyatan, Ayça Bingöl, Tamer Karadağlı, Volkan Severcan ve Hakan Vanlı gibi sanatçılar var. Khurram H. Alavi ve Ayman Jamal’ın yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosu yine Ayman Jamal’a ait. Türkiye’de Khan Medya tarafından temsil edilen filmin etkileyici müzikleri Atli Örvarsson imzalı.