Galatasaray, yıllardan beri bu kadar kötü, bu kadar aciz, bu kadar umursamaz top oynamamıştır. Hemen hemen bir istediği iki edilmeyen futbolcular daha maçın başında “bitse de gitsek” havasıyla top oynuyorsa, o zaman bu takımda doğru gitmeyen bazı şeyler var. Bunların ne olduğunu daha önceleri defalarca söyledik. Yapılan transfer yanlışları, Muslera gibi bir kalecinin arkasına A2 kalecisini sahaya sürmek, savunma ve orta sahada da hiçbir derinlik olmaması yerli futbolcuların yetersizliği dünyaları parasını alan Sneijder’in bir türlü geçmek bilmeyen sakatlığı Galatasaray’ın kötü oyununun birkaç nedeni sadece...
Bu futbolu Fatih Terim’in gitmesine bağlayanlar, yanılırlar. Hafızasını biraz yoklayan takımın sezon başından beri çok kötü oynadığını hatırlayacaktır. Dahası bu futbolcuların transfer edilmesini isteyen Trabzonspor’dan Tolga’nın alınması için kılını bile kıpardıtmayan yerli futbolcular için ciddi bir girişimde bulunmayan Fatih’tir. Çünkü Galatasaray yönetimi, Fatih Terim’e şunu sormalı: “TFF ile 7 yıllık sözleşme imzalamak yerine, her şeyini borçlu olduğunu söylediğin Galatasaray’ın sözleşmesini niye elinin kenarıyla ittin.”
Bu bir danışıklı görüştür. Fatih Terim, kendi isteğiyle ve bilerek kimsenin araya girmesiyle falan değil bilinçli tercih sonucu Galatasaray’dan ayrılmıştır. Bu yılı kayıp hanesine yazmak için henüze erken.
Devre arasında ne yapıp, ne edip, birkaç ciddi transferle ve çok ciddi çalışarak, Galatasaray ikinci yarıda başarıyı yakalayabilir. Ancak, biri yada birilerinin takımın üzerine atılmış olan ölü toprağı temizlemesi gerek.
Galatasaray’ın, 6+0+4 kuralını değiştirebilmesine inanması insanı hayrete düşürüyor. Bu kuralı Galatasaray’ın önünü kesmek amacıyla ve Türk futbolunun içine itildiği batağı görmek gerek.
Galatasaray yönetimi ve sezon başındaki hocası Fatih Terim gerçeği görebilseydi, çok daha ciddi ve yerli oyunculara yönelik, transferler yapar, dün akşam izlediğimiz hele ilk yarıda yaka silktiğimiz oyunu oynanmazdı.