Bu sezon hak ettiğini alamamış işlerden birisi de Big Brother oldu.
Televizyonculuk adına yapılmayan bir şey kaldı mı diye en huysuz gözümle de baktım
yarışmaya.
Küçük bir iki detayı saymazsak, programın ruhuna uygun ne gerekiyorsa yapılmış. Kanal tanıtmakta zorluk yaşadı diyeceğim ama o da değil yılbaşı gecesi yayınını bile Big Brotger için kullandılar.
Hepsini geçtim en önemli malzeme yarışmacılarda sorun mu var diye baktım, o da yok.
Finale kalanlara baksanıza, Şırnaklı 14 kardeşi olan Sinan bir tarafta diğer tarafta Paris doğumlu Arsel bir başka tarafta başka özellikleri olan Onur ya da İdil...
Böyle yarışmalarda beş benzemez adaylar seçilir ki seyirci en az birine kendini yakın en az birine de kendini uzak bulsun. Tüm bunlar yapıldı ama final beklenenden erken geldi.
Bana göre Asuman Krause de gayet iyi götürdü sunuculuk işini.
Sanırım daha kimyasal bir sorunumuz var. Bu tür yarışmalara katılanlar iş ciddiye bindiğinde kendileri olmaktan çıkıp bir stratejiye göre hareket ediyorlar ve o nokta da seyricinin en çok aradığı şey olan samimiyet bitiyor.
Gerçekten çok emek çok para harcanmış bir işe yazık oldu...
***
Ay Yapım parlak günlerine dönmek için yeni bir yurt dışı seferine çıkacakmış. Kenan İmirzalıoğlu, Viyana Kuşatmasının ardından İtalya’nın Moena Köyü’ne sığınan bir yeniçeri rolünde olacak, çekimler de yaz aylarında başlayacakmış.
Aslında Moena başlı başına bir hikayedir zira asırlardır Türk gibi yaşarlar hatta başlık parası gelenekleri bile vardır.
Kışın dağ turizmden nasibini alan ama yazın iki bin civarında insanın yaşadığı bu kasabada Türk bayrakları dalgalanır, her sene Ağustos geldiğinde de Türk festivali yapılır.
Gölge Başkan köşesini yazarken, en büyük arzusu mehter takımı dinlemek olan bu insanlar için ilçe belediye başkanlarıyla konuşmuştum.
Ay Yapım, çalışırken Türkiye’den bile daha rahat edecektir Moena’da.
Bu arada Kenan İmirzalıoğlu bugüne kadar hep birinci gelen projelerde rol aldı, doğru
seçimler yaptı.
Seyircide kredisi yüksek bir isim olduğu doğru ama küçük bir hatırlatmada da bulunmam lazım.
Meryem Uzerli adı Gecenin Kraliçesi, Beren Saat-Hülya Avşar adı da Kösem Sultan’ı kurtarmaya yetmedi. Hala senaryo ve senaryodaki aşk ve kötü adam karakteri çok önemli.
Ay Yapım, Ezel’de Haluk Bilginer’i kötü adam yaparak bu önemli noktayı yakalamıştı, o yüzden senaryoya dikkat diyelim.
***
Adana’da bir baba-oğul tam 160 bin kişinin kart bilgilerini ele geçirmişler, paralarını harcamışlar, yakalanmışlar.
Haber her yerde vardı ajans dağıttı zaten ama yeter mi bu? Nasıl yapıyorlar, kart dolandırıcılarından nasıl kurtuluruz diye bir sürü soru kaldı akıllarda. Kredi kartı kullanıcısı sayısına bakınca haberin potansiyel izleyen sayısını varın siz düşünün.
Bazen bir ajans haberinden harika dosya konuları çıkıyor ama atlıyoruz maalesef...