ABD Başkanı Biden, seçilmeden 7 ay önce New York Times gazetesine, Başkan olduğunda, Erdoğan'ı darbe ile değil seçimle devireceğini söylemişti.
Biden, Ocak 2021'de resmen göreve başladı. Acaba geçen bir yılda Erdoğan'ı devirmekle ilgili neler yapmış olabilir?
Sözlerinden bir bölümü hatırlayarak cevap arayalım:
"Bence hemen Erdoğan'a çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Sürece katılmak isteyen Kürt nüfusunu parlamentoya entegre etmek için bir süredir işe yarayan bir yöntemimiz var. AK Parti, yerel seçimlerde büyük şehirleri kaybetti. İstanbul'da devrildi... (Erdoğan) bedel ödemek zorunda."
ABD, dünyanın pek çok ülkesinde darbe tezgâhladı, yönetti. Türkiye'deki askerî cunta darbelerinin hepsinde ABD yönetimlerinin rolü vardı. Hatta "bizim çocuklar" bile dediler...
15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminde de ABD'nin eli var. İşte FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Amerika'nın kolları arısında ölümü bekliyor.
Biden neden "Erdoğan'ı devirmeyi, darbe ile değil muhalefetle işbirliği içinde düşürmekten" bahsetti?
Çünkü 40 yıllık hazırlığa rağmen 15 Temmuz'da başarılı olamadılar.
Peşinen şunu söyleyelim; bu hususlarda ABD yönetimi ve CIA, dünyanın en profesyonel tecrübelerine sahiptir.
Ayrıca İngiliz, Alman, Fransız ve İsrail haber alma servisleri ile ortaklaşa bir saldırı yapıldığını unutmamalıyız.
Evet, Biden 1 yıldır ne yapıyor olabilir?
1. Farklı yaklaşımlar
En başta kur ve enflasyon üzerinden bir ekonomik saldırı yürütüyorlar. Erdoğan'ın liderliği, Cumhur İttifakı'nın dayanışması, milletimizin feraseti olmasa bu saldırıya ağır bedel öderdik.
Bu saldırıda ABD, bütün adamlarını cepheye sürdü.
Siyasî sahada Zillet İttifakının bileşenleri her gün felâket tellallığı yapıyor.
Erdoğan düşmanı medya; FOX TV, Sözcü, Karar, Cumhuriyet gazeteleri, KRT, TELE1, Halk TV her gün; Türkiye'nin battığını, ekonomin çöktüğünü, iktidarın her şeyi eline yüzüne bulaştırdığını acılı hikâyeler, yalanlar ile kara propaganda yapıyorlar.
Etki ajanları, 5. Kol yazarları, fonlanmış medya, sosyal medya şebekeleri tam bir psikolojik savaş makinesi gibi çalışıyor...
Tam bir psikolojik savaş saldırısı var.
Televizyoncu teyze, "deniz topu" ile dalga geçip "tenis topu" diyor.
Aselsan'ın Katar'a satılacağı yalanı servis ediliyor ve arkasından TSK tahrik ediliyor.
Ödül törenlerinde, TRT dizilerinde oynayanlar Demirtaş'a selam gönderiyor.
Türkiye Barolar Birliği'nin yeni başkanı DHKP-C marşı ile karşılanıyor.
AK Parti'den ayrılanlara neden iki parti kurdurulduğu da artık sır değil. Çünkü biri oradan, biri buradan her gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ediyor, saldırıyor. Utanmanın, vefasızlığın, nankörlüğün de bir sınırı vardır zannediyorduk...
CHP, HDP, İP, SP bir ABD korosu gibi ses veriyor.
Kılıçdaroğlu'nun son Meclis'te elle yaptığı küfür...
Öyle sözün anlamını kuvvetlendirmek için falan yalakalığı bir yana, bu da provokatif bir tahriktir.
Bilerek, kasten yapılmıştır.
3. HDP'nin korunup kollanması
Dikkat ediniz Biden'ın bu konudaki stratejisi açıktan yürütülüyor.
Demirtaş ile Kavala, ABD ve Avrupa Birliği'nin koruması altına alındı.
Milletin ve devletin sinir uçlarına basmak için Kandil'in ağalarından Karasu'ya; "Biz helalleşmeye hazırız. Ama öyle kuru kuruya helalleşme olmaz. Helalleşme olacaksa Kürdün özerkliği tanınacak." dedirtiyorlar.
Kılıçdaroğlu'na tek soru: FETÖ elebaşı da o el hareketini yapıyor. Ondan haberiniz var mıydı?