ABD’de başkanlık seçimini Joe Biden’ın kazandığı ilan edildi. Hâlen ABD Başkanı olan Donald Trump ise oy sayımında hile yapıldığı iddiasında. Dünyanın dört bir tarafına bombalar eşliğinde Demokrasi ihraç eden ABD’de Demokrasi tartışılıyor, Başkan Trump sansüre uğruyor.
Başkanlığı ilan edilen Biden çocuk tacizcisi bir sapık. Demokrasi böyle bir şey işte, bir sapığı allayıp pullarlar ve başınıza seçtirilirler.
Her türlü melaneti yapmalarına, desise çevirmelerine rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı deviremeyenlerin son umudu Joe Biden. Hatırlarsanız Biden’ın yaptığı bir konuşmada Erdoğan’a karşı geçmişte yaptığı gibi muhalefeti destekleyeceğini söylemişti: “Erdoğan’ın bedel ödemesi lazım. Benim (geçmişte) yaptığım gibi halihazırda mevcut durumdaki (muhalefet) liderliğindeki unsurlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenmeleri için onların daha güçlü bir konuma getirmeli ve onlardan daha fazla yarar sağlamaya çalışmalıyız. Darbeyle değil ancak seçim süreciyle.”
Türkçesi: “Türkiye’deki unsurlarımızdan FETÖ üzerinden darbeyle Erdoğan’ı devirmeye çalıştık olmadı, halk izin vermedi. Türkiye’de devletin içinde halen varlığını koruyan FETÖ ve diğer unsurlarımız darbe alternatifini bir kenara bırakarak muhalifleri bir araya getirip seçimle Erdoğan’ı devirmeli. Biz de her türlü yardımı yapacağız!”
Biden’ın başkan ilan edilmesiyle, kendilerine ‘Bağımsız gazeteci’ diyenler zafer videoları çekmeye başladılar. Biliyorsunuz, bağımsızlıkları kendilerinden menkul gazetecilerin maaşlarının ABD’den gönderildiği birkaç ay önce fâş olmuştu; mâlûm mevzu üzerine defaatle yazdım.
Biden’ın başkan ilan edilmesine sevinen, maaşlarını dolarla alan ‘bağımsız’ gazetecilerin mutlulukları yüzünden okunuyor. Biden Türkiye’deki muhalefeti desteklerken maaşlarını dolarla alan ‘bağımsız’ gazetecileri de unutmaz herhalde. Biden’ın, bağımsızlıkları kendilerinden menkul gazetecilerin maaşlarında artışa gidebilir. Lâkin ABD’de de durumlar iç açıcı olmadığından Biden Türkiye’deki çocuklarına, “Ülkenizde doların değerini yükselttik, eh maaşlarınızı da dolarla gönderiyoruz, bu yılki zammı buna sayın” diyebilir. Derse de haksız değil Biden, kusura bakmayın ‘Bağımsız”lar, haklı kimse ondan yanayım!..
Biden’ın başkan ilan edilmesine sevinen, bağımsızlıkları kendilerinden menkul Türk gazetecilere tarihten bir anekdot aktaracağım. Ali Şükrü Çoruk’un “Osmanlının Son Yılları” adlı kitabından hep beraber okuyalım: “Jöntürklerin İngiltere sevgisi ve sempatisini en açık ve en bariz bir şekilde gösteren olaylardan birisi ise Meşrutiyet ilanının ilk haftasında İstanbul’da yaşanmıştır. Yeni rejimin başarıya ulaşması yolunda başta kendileri olmak üzere iç dinamiklerden çok İngiltere’nin yardımına güvenen, Türkiye’nin selametini ‘hür ve medeni’ İngiltere’nin yanında arayan Jöntürkler, İngiliz elçisi Sir Gerard Lowther’in İstanbul’a gelişi sırasında o zamana kadar Dersaadet’te yaşanmamış bir ilke imza atmışlardı. Büyükelçi şerefine Sirkeci garında, başta dönemin önemli gazetecileri ve aydınlarının organize ettiği büyük bir karşılama töreni düzenlenmiş, bu törenin tertipçilerinden birisi olan Servet-i Fünûn sahibi Ahmet İhsan Tokgöz’ün anlatımıyla, tören sonunda heyecana kapılan gençlerden bir kısmı elçinin bindiği arabanın koşumlarını çözerek atların yerine kendileri geçmiş ve arabayı çekmeye başlamışlardır.” (Kitabevi Yayınları, s. 27)
ABD’den maaş alan ‘bağımsız’ gazeteciler yoksa, Ulu Hakan Abdülhamid Han’ı devirmek için İngiliz’in beygiri olanların torunları mı; oh my god!
Dedeleriniz İngiliz’in beygiri oldular ama yaranamadılar ve ülkeyi batırdılar, siz de aynı rezil yoldasınız; yem torbalarındaki yeşillikler ABD dolarının yeşili, yiyen hayrını görmedi!..