Biden yönetimi Ülkü Ocaklarına neden şimdi saldırıyor?
2 Ekim 2021 Cumartesi
ABD Başkanı Biden'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Cumhur İttifakı'na karşı hamleleri içeride/dışarıda devam ediyor.
Son olarak, "2022 ABD Ulusal Savunma Yetki Yasası"nın Temsilciler Meclisi'nde onaylanan metninde, 'Bozkurtlar/Ülkü Ocakları'nın bir terör örgütü olup olmadığı hakkında, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından rapor hazırlanmasını öngören madde kabul edildi.
Benzer hamleler Fransa ve Almanya'da da yapıldı.
Neden şimdi?
PKK'ya ve FETÖ terör örgütlerine hamilik/yataklık yapan ülkelerin, yıllardır bir şey demedikleri Ülkü Ocakları'na bu düşmanlıklarının sebebi belli.
1.15 Temmuz FETÖ hain darbe teşebbüsünün milletimizin göğsünde söndürülmesi. Diriliş ruhu ile Cumhur İttifakı'nın mayalanması...
2. PKK ile mücadelede, bilhassa terör örgütünün ileri gelenlerinin öldürülmesi. Örgüt elemanlarının mağaradan başlarını çıkaramaz hale gelmesi.
3. PKK'nın siyasî yapılanması olan HDP'nin, kapatılma davası ile iyice köşeye sıkıştırılması.
Biden'ın isteklerine paralel, başını CHP'nin çektiği muhalefet bloğunun, HDP'ye meşruiyet kazandırma çabaları ile eş zamanlı olarak Washington'dan da Ülkücü hareke karşı, hem de Temsilciler Meclisi eliyle saldırıya geçilmesi...
Nedir bu?
"Büyük" bilinen Amerika'nın küçük numaraları...
"Ciddi" zannedilen bir ülke dış politikasının şapa oturması...
İşin arkasında FETÖ destekçilerinin çıkması, meseleyi kalleşlik boyutuna taşıyor.
ABD Ülkü Ocakları Başkanı Adil Alper Yiğiter, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada; Ülkü Ocakları'nın "terör örgütü olup olmadığının araştırılması" maddesini tasarıya ekleten Demokrat vekil Dina Titus'un, FETÖ lideri Fetullah Gülen'in siyasetçilerle ilişkilerde kullandığı basketbolcu Enes Kanter'le çevrim içi toplantı yaptığı görüntülere ulaştıklarını söyledi. Bu görüntüler yayınlandı.
Bu Yunan kökenli Titus'u da yakından tanıyalım.
Titus'un da aralarında olduğu, ABD Kongre Üyeleri, Türk İHA'larından duydukları rahatsızlığı bir mektupla Dışişleri Bakanı Antony Blinken'e iletmişlerdi. İHA teknolojisinin birçok bölgede dengeleri değiştirdiğini ve bu durumun ABD'nin çıkarlarını etkileyeceğini, müttefik ve ortaklarını zora sokacağını ileri sürmüşlerdi.
Milliyetçi Ülkücü harekete saldırmak, ABD devlet politikası haline geliyorsa, bunun asıl sebebi, Cumhur İttifakı'nın, Erdoğan-Bahçeli gönül beraberliğinin, Haçlı/Siyonist politikalarını tahrip etmesidir.
Biden yönetimi, Türk milletinin düşmanı terör örgütlerini sahiplenirken; FETÖ elebaşını Pensilvanya'da himaye eder, PKK'ya Suriye'de 50 bin TIR'la silah ve mühimmat verirken, Türk Milletinin bağrından çıkan Ülkü Ocaklarını hedef alıyor.
Müttefiklik, devlet ciddiyeti ve sorumluluğu, böyle bir pespayeliği, rezaleti kaldırır mı?
Biden yönetiminin Ülkü Ocakları'na düşmanlığı, Türkiye'ye düşmanlıktır.
Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine düşmanlık yapmaktır.
ABD yönetimi, ABD yasalarına göre faaliyet gösteren bir derneği kapatmayı, Temsilciler Meclisi'ne taşıma derekesine düşmüştür.
ABD Başkanı Biden, Ülkü Ocakları'nı hedef alma zavallılığından medet ummaktadır.
CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu'nun, "erken seçimle ya da başka bir şekilde" dediği yollar döşenmeye başlanmıştır.
Şer cephesi içerde, dışarıda bütün mevzilerden saldırıyor.
Gazete ve televizyonlardaki, sosyal medyadaki, siyaset sahasındaki bütün 5. kol elemanları, etki ajanları devrede.
15 Temmuz'da başaramadıklarını başka yollar ile deniyorlar.