İnsan hayatının yaklaşık üçte biri uykuda geçiyor. Beyin yaşananları bizim için birer tecrübe ve bilgi kaynağı haline uykudayken getiriyor. Uykusuzluk durumunda bedensel ve zihinsel bozukluklar başgösteriyor.
Gündüz yaşıyoruz, gece işliyoruz. Ölene kadar çalışan bir vardiya sistemi her gece uykumuzda devreye giriyor. Uyku aynı zamanda beynin ikmal ve bakım periyodudur. Kısaca bizim pasif bir süreç olarak algıladığımız uyku aksine beynin en aktif olduğu süreçtir. İşte bu süreç kesintiye uğradığında bedensel, ruhsal ve zihinsel sorunlar baş gösteriyor. Uykuyu kabaca dalma, sürdürme ve uyanma şeklinde üç döneme ayırabiliriz. Bozukluklar da ya dalamama ya uykuyu sürdürememe ya erken uyanıp bir daha uyuyamama ya da uyanmakta güçlük çekme şeklinde yakınmalarla ortaya çıkar.
Uykuyu neler bozar?
- Depresyon
- Stres ve kaygı
- Aşırı kilo artışı, obezite ve ense kalınlığı
- Aşırı alkol:
- Aşırı sigara tüketimi:
- Tiroid, kalp, böbrek gibi önemli organların hastalıkları uykuyu bozar
- Gece vardiyasında çalışan doktor, hemşire, polis gibi meslek sahiplerinde uyku döngüsü bozulabilir.
Yatağa tok girmeyin
Stres, depresyon ve kaygı gibi psikiyatrik sorunlara bağlı olan uyku bozuklukları antidepresanlar ve uyku düzenleyicilerle son derece başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Ancak bunun yanında uyku hijyenine yönelik bazı hususlara dikkat etmelisiniz. Uyku öncesi aşırı tok veya aç olmamalısınız. Yatmadan önce uyarılmışlığa sebep olacak aşırı zihinsel ya da bedensel aktiviteden kaçınmalısınız. Aşırı kahve, sigara, alkol ve kolalı içeceklerden sakınmalısınız. Yatak odanızın aşırı gürültülü, ışıklı, soğuk ya da sıcak olmasını önlemelisiniz Uyarıcı ilaç almamalısınız. Uyku öncesi gevşeme egzersizleri ve ılık duş almaya özen göstermelisiniz. Uykunuz gelmeden yatağa girmemelisiniz.