Yeni sağlık trendlerinden bir tanesi; vitamin ilaçları kullanmak. Geçtiğimiz hafta metroda yolculuk yaparken yanımda oturan otuzlu yaşlarda iki kadının konuşmasını duydum. Birbirlerine vitamin ilaçları tavsiye ediyorlardı. Sürekli yorgun olmaktan, dikkatlerini toparlayamamaktan şikayet ediyorlardı. Çoğunuzun benzer şikayetler yaşadığına eminim. Unutmayın, dünyada sağlık üzerinden ticaretin işleyişi şu şekildedir; önce bir konuda mağduriyet oluşturulup, sonra bunun ilacı piyasaya sürülür. Fast-food denilen “çöp yiyecekler” sayesinde bu süreç hızlandı. Bu hal içerisinde genel vücut sağlığını korumak için yapmamız gerekenlere, ancak genel tababet bilgim ölçülerinde hakimim. Bol miktarda vitamin ilacı kullanmak yerine kaliteli ve sağlıklı beslenme taraftarıyım. Gelelim benim asıl uzmanlık alanım olan beyin sağlığına.
Beyin sağlığımızı korumak için vitamin almalı mıyız?
Belli bir yaşın üzerinde en çok gelen soru “Hafızamızı korumak için gingkobiloba alalım mı?” Net yanıt; eğer doktor tarafından belirlenmiş bir amnestik sendromunuz yoksa (hafıza tutulumu ile seyreden bir durum) KULLANMAYIN. Eğer hekim tarafından belirlenen bir rahatsızlığınız varsa, ne kullanmanız gerektiğini size zaten iletecektir. Peki bu sorunun yanıtını nasıl bu kadar net verebiliyorum? Çünkü bu konuda yapılmış kapsamlı bir bilimsel çalışma var. LancetNeurology dergisinde yer alan çalışmaya 70 yaş üzerinde 2854 katılımcı kabul edildi. Katılımcıların yarısına günde iki defa 120 mg gingkobiloba ekstraktı, diğer yarısına ise plasebo yani yalancı ilaç verildi. Katılımcılara 5 yıl boyunca hafıza testleri uygulandı. Çalışmanın sonunda gingkobiloba kullanan grup ile yalancı ilaç kullanan grup arasında Alzheimer hastalığı gelişmesi açısından anlamlı bir fark gözlenmedi. Özetle ilaç kullanan grupta da kullanmayan grupta da benzer oranlarda Alzheimer hastalığı gelişti. Alzheimer hastalığından korunma amaçlı gingkobiloba kullanmak şu an için tamamen gereksizdir. Ama bu sonucu sakın yanlış anlamayın. Alzheimer hastalığı gelişmiş olanlarda hekimin onayı ile gingkobiloba kullanılabilir.
Omega-3 takviyesi almalı mıyız?
Balık yağı beynimiz için çok faydalı. Çünkü beyin hücrelerimiz için elzem olan omega-3 içeriyor. Eczanelerde satılan omega-3 takviyeleri yerine balık yemeyi tercih edin. Ama bir şekilde balık yiyemiyorsanız da belli aralıklarla balık yağı almanızda fayda var. Çünkü vücudumuz omega-3 üretemiyor. Özellikle somon balığı gibi yağlı balıklarda daha fazla omega-3 var. Omega-3’ün birkaç türü var. Özellikle DHA beynimiz için faydalı olan türü. Takviye olarak kullanacaksak DHA içeriği yüksek bir omega-3 takviyesi almanızı tavsiye ederim. Ceviz, fındık ve keten tohumu da omega-3 içeren besinlerdendir. Diyetinizde bulundurmanızda fayda var.
Beynimiz için B vitamini kullanmalı mıyız?
Günümüzde leblebi gibi B vitamini hapı tüketenler var. Lütfen bu cümleyi iyi okuyun; Kan tetkiklerinizde B vitamini düzeyiniz eksik değilse B VİTAMİNİ KULLANMAYIN. Hiçbir eksikliğiniz olmadan kullandığınız B vitamini aynen vücuttan geri atılır. Geri atılırken de böbreklerinize yük olur. B vitamini elbette beynimiz için elzemdir. Beslenme ile yeterli düzeyde alıyorsanız takviyeye gerek yoktur.
ALZHEIMER HASTASI OLAN EVE BAYRAM
ZİYARETİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Bayrama iki gün kaldı. Bayramlar Alzheimerhastalarının geçmişteki güzel anılarını tazelemeleri için bir fırsattır. Doğru değerlendirildiğinde hastalarımızın kendilerini daha iyi hissedecekleri bir zaman dilimidir. Ama maalesef çoğunlukla tam tersi olur. Çünkü bu tür hastalarda düzen çok önemlidir. Bayramlar da düzenin çok kolay bozulabildiği zamanlardır. Aşağıda sıralayacaklarıma dikkat edildiğinde hem bizler hem de hastalarımız keyifli bir bayramyaşayabiliriz. Hepinize şimdiden mutlu bayramlar diliyorum.
Ziyaretin süresi kısa tutulmalı.
Bir saati aşmamalı.
Hastanın gün içi düzeni bozulmayacak şekilde ziyaretler düzenlenmeli. Yemek saatleri değişmemeli.
Gelen ziyaretçilerle birlikte beslenme alışkanlıkları ve düzeninin değişmesine müsaade edilmemeli. Çok fazla tatlı, hamurlu yiyecekler ve et yenmemeli.
Ziyaretçiler “Beni tanıdın mı?’’, “Bu kim?’’, “Unuttun mu?’’, “Şu olayı hatırladın mı?’’ şeklindeki sorulardan kaçınmalı. Hastanın bir şeyleri unuttuğunu fark ettiklerinde onun utanmasına izin vermeden cümleyi
tamamlamalı ya da konuyu değiştirmeli.
Hastanın hoşlanmadığı, daha öncesinde hastayla kötü bir anısı olan ziyaretçiler
mümkünse kabul edilmemeli ya da hastanın
olmadığı bir ortamda ağırlanmalı,
hastayla muhatap edilmemeli.
Hastanın uyku düzeni değişmemeli.
Mümkünse gece yatmaya misafir
kabul edilmemeli.
HAFTANIN NÖROBİLGİSİ
Beyin gelişimi çocukluktan sonra durur mu? HAYIR DURMAZ. Yaşamaya devam ettiğiniz sürece beyin gelişimini şekillendiren süreç devam eder. Buna da nöralplastisite denir. Deneyimlerimiz ve yeni öğrendiklerimizle birlikte beyin hücrelerimiz arasında yeni bağlantılar oluşur. Beynimizi ne kadar zorlarsak o kadar yeni bağlantı sahibi oluruz. Beyin rezervi fazla olan insanlarda Alzheimer hastalığı riski
daha düşüktür.