Uzun süredir “24 Üniversiteler’de” adı altında yaptığımız konferansları “bir tık ileri” taşıdık ve bu haftasonu üç önemli organşzasyona iştirak ettik...
İlki Beylükdüzü Belediyesi ve AK Parti İlçe Başkanlığı işbirliği ile Beylikdüzü Belediye tesislerinde gerçekleşti ve saatler süren bir “karşılıklı konuşma” ile özellikle ekonomi ile ilgili akılda kalan sorulara cevap aradık. Sorulan sorular ve salondaki “bilinç düzeyi” beni derinden etkiledi... Her meslekten katılımcı dinledi, sorguladı ve yol gösterme adına fikirlerini de paylaştılar...
İkincisini Metin Külünk öncülüğünde Ümraniye’de gerçekleştirdik. Tamamen o bölgenin “iş dünyasında” her kademede yer alan insanlarımız ve “Küreselden Yerele” oluşumunun üyeleri ile yaptığımız sohbet çok doyurucuydu ve çıktığımda aklımda şu tespit kalmıştı; Türkiye’de bir bölgede özellikle yerel ekonomi aktörlerinin bilinci ve amacı bu noktaya gelmişse, esas gelişim ekonomide değil ANA YAPININ bütün katmanlarında görülüyor... Türkiye BİLİNÇ DEVRİMİ yapıyor!
Üçüncü program Bağcılar bölgesinde Belediye salonlarında, AK Parti Gençlik Kollarının davetine katıldığımız “çıkışta mahalleye gel” sohbetiydi ve kendini ifade etmeye çalışan Yiğit Bulut için 13-33 yaş arasındaki gençlerimizin soruları her defasında “beni yeniden sorgulamaya” itti... Bu noktada şunu da söylemeliyim; ANA FİKİR mükemmel ve gençleri derinden kavrıyor, bu konsepti kim akıl etmişse bir baba olarak diyorum ki; ALLAH razı olsun...
Sevgili dostlar, son 3 günde pırıl pırıl binlerce insanımızla karşı karşıya geldim, özellikle Bağcılar’da ortaokuldan üniversiteye 1000’e yakın gencimizle tanıştım. Hele 15 yaşında bir kardeşimin “Avrupa Birliğinin batmasında ana etkenler neler ve Türkiye’ye sonraki etkileri” cümlesi ile başlayan sorusu vardı ki; beni benden aldı... Türkiye sadece ekonomik olarak değil sosyal dinamikler açısından da inanılmaz bir yolda ve bu yolu açanlara sonsuz teşekkürler...
Sonuç: Bu ülkede çok iyi çalışan teşkilatlar ve bu teşkilatlara gönül vermiş milyonlar var. Biz orada “Bölgemizi, ülkemizi, insanımızı” nasıl ileriye taşırız konuşması yaparken, bu şansa erişememiş ve “manevi havuzu boş kalmış” binlerce gencimiz de kendini zehirlemek, kandırmak adına “TUZAK SEKTÖRLERİNİN” peşinde koşuyordu... Bu ülkenin gençlerini bu TUZAKLARDAN ve “kötünün” maya olduğu bütün yapılardan kurtarmak adına yapacağımız çok şey var. Ben kendi adıma imkanlarım dahilinde buradan bütün gönül vermişlere sesleniyorum; her akşamımı gençlerle sohbet etmeye adamaya hazırım, söyleyin geleyim, hatta bu yolda “hizmetçi” olayım... Benim gibi düşünen kamuoyu önünde yüzlerce isim var...
Not: Bütün imkanı olanlara sesleniyorum; elinizden gelen herşeyi yapın ! Bu ülke bizim ve biz gençlerimizi yarınlara taşıyacağız ki; ONLAR DA YARIN BU ÜLKEYİ TAŞISIN! Bu noktaya kadar elinden gelenin fazlasını yapanlara sonsuz teşekkürler...
İSPARK ne yapmaya çalışıyor ?
Uzun süredir çok ciddi şikayet geliyor. Mesaj hep aynı; İSPARK deniz kıyılarında çok düşük ücretler ile otopark alanlarını işletmelere kiralıyor, vatandaş arabasını park edecek yer bulamıyor!
Sevgili dostlar, gelen mesajlar üzerine konuyu incelemek için özellikle Avrupa yakasındaki bütün sahil şeridini gezdim. Malesef vatandaşlar haklı ve durum anlattıkları ve yazdıkları kadar kötü. Bir lokanta, karşısında
20-30 araçlık park yeri ve kenarında “tamamı X işletmesine kiralanmıştır” gibi bir ifade! Bu yazının anlamı da çok açık; eğer deniz kıyısına çocuğunuzu gezdirmeye gittiyseniz ve bu işletmede yemek yemeyecekseniz arabanızı bıakacağanız yer yok! Her adımını Türk Halkı için atan, İstanbul’u, Başkanlığı sırasında bir “HALK YERLEŞKESİ” haline getiren Başbakan Erdoğan’ın ardından yapılan ve asla O’nun bıraktığı ruha yakışmayacak bir icraat... İşin daha vahimi halk arasında konuşulan “İspark yabancılara satılmış, büyük sahibi yabancıymış, bu yüzden böyle yapılıyormuş” gibi cümleler...
Sonuç: Başbakan dişiyle tırnağıyla “Halk için uğraşıyor, teşkilatlar canını dişine takmış çalışıyor” ardından böyle adımlar yüzünden bu tip söylemler oluyor! İSPARK kendine gel! Gelemiyorsan, gelmiyorsan senden kim sorumluysa ve hesabını verecekse onlar gelsin! Sizin saçma, kime yaradığı belli olmayan bu tip anlamsız icraatlarınız yüzünden “canını yok sayıp bu halk için çalışanlara” laf geliyor! KENDİNİZE GELİN! YOKSA GETİRELİM!
Not: İstanbul Avrupa yakası başta olmak üzere deniz kıyıları İspark’ın “işletmelere toptan kiraladığı” park alanları ile “mafyanın vale işletmeleri” arasında bölüşülmüş durumda! Vatandaşın “yemek yemeden”, vale’ye para vermeden arabasını bırakacağı bir yer yok! Var mı! “VAR” diyen varsa, kameraları alıp birlikte tespit etmeye çıkalım, hodri meydan!