Yıllardır aralıklı olarak farklı şekillerde dile getirilen bir bilgi var. “Günde bir kadeh şarap kalp sağlığınızı korur”, “Sosyal içicilik sağlığa zarar vermez, hatta faydalı olduğu alanlar bile var”. Tabi bunları halka sunarken bazı bilimsel çalışmaların sonuçları üzerinden konuşuluyor. Ben bir beyin hastalıkları uzmanı olarak alkolün beyin sağlığını pozitif etkilediği bir insan görmedim. Son cümlemin tek başına uzman görüşü olarak hiçbir anlamı yok. Çünkü biz bilim insanları bir şeyi iddia ediyorsak onu bilimsel çalışmalarla kanıtlamak zorundayız. Peki neden mi bu kadar rahat konuşuyorum? Çünkü artık bu görüşümü doğrulayan çok önemli bir makale yayımlandı. Geçtiğimiz haftalarda dünyanın en prestijli tıp dergisi olan Lancet’te yayımlanan bir makaleye göre alkolün sağlık açısından güvenli kullanım sınırı diye bir şey yoktur. En güvenli sınır hiç alkol kullanmamaktır. Bill Gates ve eşinin kurduğu vakfın sponsorluğunda yapılan çalışmada 195 ülkenin 694 merkezine ait 1990-2016 arası kayıtları kullanıldı. Alkol, ölüm nedenleri arasında 7. sırada. Yapılan çalışmalarda alkole bağlı akut ve kronik hastalık sayısının 60 civarında olduğu söyleniyor. Bunun aksi bir şekilde bazı çalışmalarda ise düşük miktarda alkol tüketiminin kalp krizi gibi iskemik kalp hastalıkları, diyabet gibi hastalıklardan koruyucu olduğu belirtiliyor. Yeni yayımlanan makalede, alkolün az miktarda kullanımının sağlığa faydalı olduğunu belirten yayınlarda teknik bazı hatalar olduğu ve bazı alanlarda yetersiz olduğundan bahsediliyor. Bu nedenle geniş bir kayıt/bilgi kaynağı üzerinde teknik anlamda güvenilir bir metaanaliz yapılmış. Alkolün ölüm riskini, özellikle kanserin birçok türüne yakalanma riskini artırdığı tespit edilmiş. Şimdi gelelim beyin üzerindeki etkilerine. Size bunu bir hastalık örneği üzerinden açıklamak istiyorum. Demans beyin hücrelerinin ölümü ile seyreden zihinsel yetilerimizi yitirdiğimiz bir rahatsızlık. Demans’ın özel bir türü var. Adı da: Alkole Bağlı Demans. Alkol birçok organ üzerinde negatif etkiler yapıp hastalıklara zemin hazırlarken, beyin hücrelerimizi pas geçeceği düşünülemezdi. Alkol kullanımı beyin hücre ölümünü tetikler. Beyin hücre ölümü de bir süre sonra Demans olarak karşımıza çıkar. Bill&Melinda Gates Vakfı’nın destekleriyle yapılan bu çalışmada alkolle ilgili sağlık politikalarının gözden geçirilmesi gerektiği belirtiliyor. Hatırlarsanız eskiden Hollywood filmlerinde sigara kullanımına özendiren sahneler çok vardı. Herkesin elinde mutlaka bir sigara olurdu. Şimdi de alkol kullanımına özendirmeyen film yok gibi. Zannımca, önce bunları gözden geçirmekte fayda var.
HAVA KİRLİLİĞİNİN BEYNİMİZE ETKİLERİ
Trafikteki araç sayısının artması ile birlikte doğaya salınan zararlı maddeler de arttı. Hava kirliliği gibi çevresel risk faktörleri, nörolojik hastalık riskinin artmasında önemli bir etken. The Lancet Commission on Pollution an Health’in 2017 yılında yayımladığı rapora göre, doğayı kirleten maddeler nedeniyle birçok hastalık ve yaklaşık 9 milyon ölüm yaşanmış. Bu rakam tüm ölümler içerisinde yüzde 16 gibi yüksek bir paya sahip. 2050 yılında bu rakamın ikiye katlanacağı düşünülüyor. Hava kirliliğinin beyin üzerindeki etkileri de birçok hastalığa zemin hazırlamakta. 2013 yılında yayımlanan Global Burden of Disease çalışmasında inmelerin yüzde 30’undan hava kirliliğinin sorumlu olabileceğinin altı çizildi. Havadaki kirliliği oluşturan katı ve sıvı maddelerin damarsal sistemde hasara neden olması ve beraberinde gelişen iltihabi durumun inmeyi tetiklediği düşünülüyor. Lancester Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada kirli havada bulunan manyetik nanopartiküllerin, beyinde biriktiği tespit edildi. Partiküllerin Alzheimer hastalığı oluşumunda rol oynayabileceği düşünülüyor. İşe iyi tarafından bakacak olursak eğer hava kirliliği kontrol altına alınırsa dünyadaki nörolojik hastalık oranı da düşecek gibi görünüyor.
MİDE KORUYUCU İLAÇLAR DEMANSA SEBEP OLUYOR MU?
Bu soru da sıkça sorulanlar arasında, o nedenle yanıtlamak istedim. Nisan 2016’da yayımlanan bir makalede bir mide koruyucu ilaç türü olan proton pompa inhibitörlerini (PPI) dikkatli kullanmamız gerektiği, Demans’a yol açabileceği ile ilgili veriler sunuldu. Bahsi geçen çalışmaya Demans tanısı olmayan 75 yaş ve üzerindeki 73,679 kişi dahil edildi. Yedi yıllık takip neticesinde 29,510 kişide Demans geliştiği tespit edildi. Demans gelişen ve gelişmeyen iki grup arasında PPI kullanım oranlarına bakıldığında, Demans gelişen grupta düzenli PPI kullanımının yüksek olduğu gözlendi. Benim sizlere önerim; özellikle 75 yaş ve üzeri bireylerde, gereksiz ve uzun süreli PPI türü mide koruyucu ilaçların kullanımından kaçınılması yönünde.
HAFTANIN NÖROBİLGİSİ
Bu haftanın nörobilgisi çocukların sofradaki yemeğin servis şekline göre yemeyi tercih ettikleri ile ilgili. Ortada sonuç var fakat bunun beyinde hangi mekanizma nedeniyle gerçekleştiğini henüz bilmiyoruz. Ama biz annelerin oldukça işine yarayacak bir bilgi. Danimarka’da yapılan bir çalışmaya göre 7-8 yaşındaki kız çocuklarına yemek ayrı ayrı tabaklarda servis edildiğinde daha iyi yedikleri görülmüş. Yani aynı tabakta pilav ve et değil, ayrı ayrı tabaklarda pilav ve et vermek gibi. Aynı yaş erkek çocuklarında ise nasıl servis edildiğinin bir önemi olmadığı tespit edilmiş. 12-14 yaş grubu çocuklarda ise yiyeceklerin hepsi tek tabakta servis edildiğinde daha iyi yedikleri saptanmış.