Beyaz perdenin sert çocukları

Sylvester Stallone’nin Cehennem Melekleri serisinin ‘üçüncü’sü bu hafta vizyonda. Alışıldığı gibi eskinin sert çocuklarının hepsi bu filmde! Son bomba Harrison Ford.

Sinema yıldız fabrikası gibi ama zaman acımasız. Bugün şöhretin zirvesinde olanlar yıllar sonra yaşlılığın ve zamanın altında eziliyor. Yalnız bir kişi var ki asla yenilgiyi kabul etmiyor. Sylvester Stallone 2010 yılında ilk Cehennem Melekleri’ni çektiğinde muhteşem bir kadro ile karşımıza gelmişti: Mickey Rourke, Jet Li, Jason Statham, Eric Roberts gibi sert adamlar oldukça klasik bir aksiyon hikayesiyle karşımızdaydı. Herkes bunu bir emeklilik projesi olarak düşünmüştü. Ama eski ünlülerin fanatikleri filmi öyle yüceltti ki gişesi büyük sürpriz yaptı. Hemen ardından 2012’de Cehennem Melekleri’nin ikincisi vizyona girdi. Chuck Norris, Jean Claude Van Damme, Bruce Willis kadroya eklenen yeni isimlerdi. Bu hafta vizyona giren filmde ise Sylvester Stallone, Jason Statham, Jet Li, Arnold Schwarzenegger, Dolph Lundgren’in yanı sıra Harrison Ford, Antonio Banderas, Wesley Snipes da kadroda... Senaryosunu Stallone’nin yazdığı hikaye bir klişe tabii. Ama bazı filmler vardır bunlar için klişe lafını eleştiri olarak kullanırsınız bazıları içinse beklentiyi karşıladığını anlatan bir ifadedir. Bu film için de klişe kelimesini pozitif anlamda kullandık!

NE VARSA ESKİ TOPRAKLARDA VAR!

Öyküsüne gelince... Cehennem Melekleri, eski arkadaşlarını kurtarmak için eyleme geçer. Her zamanki gibi ağır silahlar, büyük kamyonlar hatta tanklar birbirine girer ve Wesley Snipes’ın oynadığı Doc kurtarılır. Artık ekip yeni üyesi Doc ile birlikte görevlerine devam edecektir. Yeni bir görev için Somali’ye doğru yola çıkarlar. Korsanlarla verdikleri mücadeleyi tam kazandılar derken karşılarına eski dost, yeni düşman Stonebanks (Mel Gibson) çıkar. Stonebanks, Cehennem Melekleri’nin kurucularındandır ama kötü yola sapmıştır! Barney (Sylvester Stallone) ile yaptığı mücadeleyi kaybetmiştir. Barney, Stonebanks’in öldüğünü düşünmektedir. Ama bu son mücadelede arkadaşı Toll’un (Randy Couture) ağır yaralanmasına ve canlarını zor kurtarmalarına sebep olur. Barney artık arkadaşlarını cephede kaybetmekten bıkmıştır. Bu yeni mücadeleye eski arkadaşlarıyla girmek istemez çünkü onun için takım her şeydir. Silah arkadaşlarının iyi bir emeklilik yaşamasını ister. Fakat bu mücadeleye katılmamaya onları ikna edemeyeceğinin farkındadır. Onun için artık onlarla çalışmayacağını kırıcı bir şekilde ifade eder ve kendine gençlerden oluşan yeni bir takım kurar. Bu gençler eskilerden farklı olarak bilek gücünden daha çok teknolojiye yatkındır. Ama ne demişler, eski toprak başka olur! Büyük bir mücadeleye giren Barney tuzağa düşürülür ve yeni takımı esir alınır. Barney’nin eski dostları yine yanında yer alacaktır.

FORD’UN BELKİ DE SON FİLMİ

Filmde CIA ajanı rolündeki Harrison Ford eski günlerinin gerisinde olsa da benim en sevdiğim erkek karakter olarak seyretmekten haz aldığım bir isim. Fakat o kadar yaşlanmış ki... Neredeyse son filmlerinden biri olabilir diye düşünüyorum. Star Wars’taki Han Solo karakteri, Indiana Jones serisi, ajan Jack Ryan karakteriyle bana sinemayı sevdiren bu oyuncunun 72 yaşındaki hali biraz kalbimi burktu. Ama hayat böyle, zaman su gibi akıp gidiyor. Belki bazılarımız daha fazla inat ediyor. İşte o inat edenlerin filmi Cehennem Melekleri 3. Antonio Banderas ve Wesley Snipes gibi 90’ların fırtına gibi esen oyuncularını bir kere daha beyazperdede seyretmenin hazzına kim hayır diyebilir ki! Tam bir erkek filmi, vurdulu kırdılı, patlamalı ve bol aksiyonlu.