Şehrin içerisinde yer alan plajda beyaz donuyla denize giren adamı hatırladınız mı? Bir kişiden değil bir sembolden söz ediyorum.
Hani mizah dergilerinin kapağında denize girerken yüzme bilmediği için şambrel kullanırken tasvir edilen adamdan söz ediyorum. Sonra aynı döneme dair başka köşe yazıları hatırlıyorum, deniz kenarında piknik yapanları aşağılayan.
Demek bunların hepsi geride kalmış. Hatta şimdi “Beyaz Türkler” diye tanımlanan grup, bir dönem adını dahi duymak istemedikleri “Beyaz donlu adamın” sahillere geri dönmesini istiyor.
Şaka yapmıyorum, son 10 gün içerisinde plaj fiyatları üzerinden yaşanan tartışmaya bakınca akla başka bir şey gelmiyor.
***
Hayat ne kadar garip, 2011 yazında, yine bu gazetede, Gölge Başkan köşesini yazarken Büyükşehir’in plaj ücretlerine ilk ve tek itiraz eden ben olmuştum. O dönem bu konuya dair uzun telefon konuşmaları yaptım.
Aslında plajlara ücretli giriş 2008’den beri uygulanıyor ve uygulanmak zorunda zira Büyükşehir Meclisi’nde tüm partiler buna evet demiş.
Tıpkı bu sene uygulanan 17 liralık fiyatın yine Büyükşehir Meclisi’nden yine oybirliği geçmesi gibi. Fiyat nasıl olur da 10 liradan 17 liraya çıkar itirazlarına da baktım geçen sene için belirlenen rakam 15 liraymış.
Bu parayı ödeyenler plajda şezlong ve şemsiye hizmeti alıyorlar. Yani ödenen para sadece denize girme değil aynı zamanda aldığınız hizmetin parası.
***
Parası olmayan denize girmeyecek mi kardeşim sorusu çok haklı bir soru. Eğer İstanbul’da insanların ücretsiz gidebildikleri bir plaj yoksa kavgayı beraber edelim. Galatasaray’da yüzerken antrenmanlardan sonra Fenerbahçe burnundan kendini deniz sularına bırakmış biri olarak aksini asla savunmam.
Ancak Bodrum’da Çeşme’de plajlara girmek için 100 lira ve üstü para ödeyip de İstanbul’da niye bedava değil diyenleri de doğrusu anlayamıyorum.
Bu işe siyaset penceresinden bakan çok oldu geçen hafta. Oysa siyaseti yok bu işin, Adalar’da da durum aynı, plajlar artık ücretli.
Sonuca geleyim, arşivler ortada, İstanbul’da plaj ücretlerinin kavgasına başladığımda tek başınaydım bugün de meselenin para değil siyaset olduğunu düşünüyorum.
Yüzmenin siyaseti olur mu diyeceksiniz, bizim memlekette oluyor maalesef...