Beşiktaş’ı bekleyen bir sınav var. Aslında bu ikincisi... Üçüncüsü de yolda! Açayım:
Milli maçlar öncesindeki haftada Beşiktaş 8 günde 3 maç oynadı. Fenerbahçe 3-2, Sporting 1-1, Eskişehir 2-1... Birincisinde oldukça iyiydi, ikincisinde vasattı, üçüncüsünde kendini zorlasa da düşünsel ve fiziksel yıpranmışlık etkisinde giderek oyundan düştü. 2-0 önde iken Eskişehir gibi cılız bir rakip 2-1’i buldu, son saniyede top direkten dönmese maç 2-2 bitecekti. Şimdi yine aynı boydaki bir etapta üç maçlık diziye başladı. Rize maçında müthiş mücadele verdi. Zorlu rakibini aştı. Yarın Moskova’da Lokomotiv ile oynayacak. Oradan Antalya’ya geçecek... İkisi de zor rakipler. Bu kez etabın üçüncü maçındaki rakip çok daha güçlü! Ve şunu da anımsatayım ki SL’in ilk yarısı sonuna değin artık AL ve ZTK birlikte devreye gireceği için her hafta üç maç oynanacak.
Gelelim sadede:
Beşiktaş bugüne kadar olan 10 resmi maçını 15 oyuncusunun sırtında taşıdı. Onları da anımsayalım: Tolga 10 - Beck 10, Rhodolfo 10, Ersan 10, Tosiç 6 (İsmail 4) - Oğuzhan 8 (Necip 10), Atiba 10 - Gökhan 10, Sosa 8, Olcay 8 (Quaresma 8) - Gomez 10 (Cenk 8)
Son sözü önceden söyleyivereyim: Bu kadro haftada üç maçı fiziksel olarak kaldıramıyor. Hatta düşünsel olarak da kaldıramadı. Belgesi Eskişehir maçıdır. Eğer rotasyon çaresi üretilemezse BJK zorluklar, sıkıntılar yaşayabilir.
Rotasyon olanağına bakalım:
Savunma bölgesinde Serdar, Franco, Miloseviç ve Motta var. Kâğıt üzerinde bir zenginlik. Ancak ilk üçü hiç oynamadı, Motta 1 maç forma giydi! Demek ki güvenilir durumda değiller. Evet değiller, çünkü bunu milli maç arasındaki hazırlık maçında gördük. Güneş’in, “Franco sanki bizimle değil gibi” sözünü anımsatıyorum. Bence Miloseviç de ıslanmadan yüzmeye çalışan biri gibi oynamakta! Önlerindeki Atiba-Oğuzhan (Necip) grubunun yedeği yok! Gökhan-Sosa-Olcay ve Gomez grubunun besleyicileri Quaresma ve Cenk... 15 burada bitiyor! Kerim de var, diyecekseniz? Eh, diyebiliriz! 8 maçta toplam 88 dakika oynamış! Beşiktaş’ın ligin devre arasına değin durumu bu... Veli ile Tolgay’ın iyileşmesi ve yeni transferler kadroyu zenginleştirir... Ama mevcutla zenginleşmek zor gibi görünmekte. Olabilseydi, Güneş o zenginliği bize çoktan hissettirirdi. Takımın ezbere sayılabilmesi; güzelliğinin yanında böyle bir sorunu da içinde saklıyor.