Favorileri Fenerbahçe ile Galatasaray’dı. Fikstürlerine bakarak, biraz üstüne gönül ekleyerek 9 hafta kala başladılar, “bu işi FB ile GS” götürür diye...
Altı hafta kala...
“Trabzon’da biter umudu” diyorlardı...
Bitmedi, güçlendi!
Beşiktaş hâlâ en önde!
Ligi de önde bitirebilir. O zaman da muhteremler çıkar der ki, “Ötekiler kötü olduklarından Beşiktaş kazandı!”
Bunu söyledikleri oldu geçmişte!
Beşiktaş’ı bir türlü şampiyonluk iddialısı olarak göremiyorlar!
***
Veli yoktu zaten... Serdar ve joker Necip de aynı maçta cezaya kalınca Trabzon’a karşı savunma kurmakta büyük sıkıntı doğdu. Çözüm zorlaştı. Demba Ba gibi bir adamı kontenjan yüzünden oynatamama durumu ile karşı karşıya kaldı Biliç!
Evet, evet artık Beşiktaş devre dışı kalmaya hazırdı!
Iıh! Olmadı işte...
Fenerbahçe lig sonuncusu Balıkesir karşısında kendi alanında üç gol yiyerek zorlanırken, Beşiktaş evinde canavar olan Trabzonspor’u 2-0 yendi! Hem de on pozisyona girerek, iki penaltısı verilmeyerek...
Şimdi kaldı 5’er maç...
9 maç kala söylediklerini gene söyleyecekler... Attıkları tutana değin yılmadan yineleyecekler: “Beşiktaş’ın şansı yok!”
Beşiktaş dirisi ile değil, tükenmiş hali ile yarışı atbaşı götürmekte! Bir de lig başlarındaki hızı, coşkusu olsa... O olsa zaten şimdi 6-7 puan önde olurdu en azından.
Sözü getireceğim yer şurası:
Biliç’i yeriyorlar! Bula bula ‘derbi kazanamıyor’ suçu buluyorlar onda. Yarışı rakiplerine göre hangi olanaklarla götürdüğüne bakmadan... Derbi kazananlarla atbaşı gidişine puan vermiyorlar! Eksik kadrolu, evsiz oluşuna puan vermiyorlar! Maç yoğunluğunun yıpratıcılığına puan vermiyorlar!
Şimdiden söyleyeyim ki ligi ilk üç sıradan birinde bitirmeyi kesinleştirmiş Beşiktaş, her durumda başarılı sayılmalıdır. Teknik adamı ile birlikte. Geri kalan 5 maçını da yenik bitirse bile...
Onca eksiğine karşın, hatasına karşın eğer öteki yarışçılarla hâlâ soluk soluğa yarışıyorsa, burada Beşiktaş’ın, Biliç’in başarısızlığından değil; Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarını yönetenlerin yetersiz kalışlarından söz edilmelidir.
Yarışı, biri ötekilerden iyi koştuğu için kazanır, ötekiler ondan kötü koştukları için değil. Neresinden bakarsanız onu görürsünüz.
Önemli olan kazanana hak ettiği saygıyı gösterebilmektir.