Önleyemeyeceği iki sorun Beşiktaş’ı zorlayacak. Önce peş peşe iki kez kar yolları kesti, iki maçı ertelendi... Bu maçlar hafta arasında yerleştirildi. Sonra en önemli savunma oyuncusu Rhodolfo sakatlandı. Bu, yeni transferlerin kural gereği oynatılamayacağı erteleme maçlarında, stoper görevleri emanetçilere verildi.
Yetmedi, ligin ilk yarısını 10 puanla bitirmiş rakibi MİY, ikinci yarıdaki üç maçta 7 puan toplayacak verimliliğe yükseldi! MİY kazanmak istiyordu ve kaybetse dert değildi. BJK kazanmalıydı, kazanamaması dertti!
Maçta ilk etkili olan ‘sis’ti! Oyun akışında çoğu kez karşı tarafları göremedik. Hayaletler oynadı sanki.
MİY ilk yarıda bir klasiği uyguladı. İyice kapandı. Oyunu kilitledi. Nakulma ile kontratak kovaladı. Ancak bulamadı. Topa %72 sahip olan Beşiktaş’ın da kalabalık savunmayı açacak bir anahtarının olmadığını gördük. Rakibinin açıldığı ender anlarda, topu öne çabuk taşıyamadı.
Ümit Özat maç öncesinde 1 puanı bile önemli saydığını söylemişti. Buna karşın oyununun ikinci yarısına üç puanı arayarak girişti. İkinci yarıda Pedriel’i oyuna alıp, Nakulma’yı yana çekti ve sahasında kalmayı bırakıp önde oynamayı amaçladı. Önde basıp Beşiktaş’ı bir süre sıkıntıya soktu.
Güneş’in Cenk’i de alarak çift forvetle oynamayı seçmesi takımının hücum gücünü artırmadığı gibi, MİY’nun orta alanı çabuk geçmesine de yaramıştı. Güneş bunu hemen gördü ve Gomez’i çıkarıp, Olcay’ı sahaya sürerek BJK’ı yeniden hücumda çoğalır hale getirdi. Maçın egemeni yaptı. Bu araya sıkıştırmalıyım ki Beşiktaş’ın Necip-Tosiç ikilisi, çıkmasından korkulan bir sorun yaratmadılar. Çoğunlukla hücumda izlediğimiz Beşiktaş’ın öne çıkan tek üretim güzelliği Sosa’nın frikik golüydü. Bundan sonra yenileri gelebilirdi, fakat son vuruşlar hiç iyi olmadı. Beşiktaş kazanmalıydı, kazandı. İzleyen gerisini unutacak. Ancak Güneş şu çift forvet konusunu aklında tutmalı.