Milli maç arasından yararlanıp Beşiktaş’la rakipleri arasında kısa bir karşılaştırmaya girişelim. Gerçi ligde sadece 5 hafta geride kaldı. Yeterince fikir sahibi olduğumuz söylenemez, ama bir “erken analiz”e başvurmakta da sakınca yok. Her zaman olduğunca, gol girişimi ortalamalarını ölçü alacağım. Bu köşeyi düzenli izleyenler artık ezberlemiştir: Gol girişimini net pozisyona yeğliyorum, çünkü hem hücum üretkenliği hem savunma güvenliği açısından daha açıklayıcı buluyorum. Diğer istatistik verilerine ise pek itibar etmiyorum.
Önce savunma güvenliğinden başlayalım. Beşiktaş’ın 5 maçlık dönemde kalesinde gördüğü gol girişimi ortalaması sadece 6. F.Bahçe ve G.Saray’da ise bu rakam 9,4’e çıkıyor. Beşiktaş’ın Avrupa’da yakaladığı rakam da hiç fena değil: 6 maçlık ortalama sadece 8; pozitif futbola yatkın rakiplere bile fazla imkan vermemiş. Beşiktaş’ın fark yarattığı yer burası. Ligde kalesinde gördüğü toplam 30 gol girişiminin sadece 2’sinin golle sonuçlanması da bunun kanıtı. Buraya kadar iyi ve umarım bu çizgi devam eder.
Sorun daha çok hücum üretkenliğinde. Beşiktaş’ın ligde 5 maçlık gol girişimi ortalaması 9,8. Yetersiz bir sayı. G.Saray’da bu rakam 12,4, F.Bahçe’de 11,4. Rakiplerinki yeterli mi? Onlarınki de değil. Üstelik gol girişimi sayılarıyla skor üretkenliğini oranladığımızda, üç takım da hemen hemen aynı hizada çıkıyor. Yani, şu ana kadar skor üretkenliği açısından birbirlerine üstünlükleri yok. Beşiktaş hücum üretkenliğinde geride kalmış değil, ama öne çıkmış da değil.
Beşiktaş’ın Avrupa’da gol girişimi ortalaması 11,2. Ligden daha iyi. Çünkü modern futbola modern futbolla karşılık veriyor Beşiktaş. Pozitif futbola yatkınlığı orada daha bir görünür hale geliyor. Tedbirli futbolla zehirlenen ligimizde de işin panzehiri hücum üretkenliğinde. Beşiktaş gol girişimi ortalamasını 13-14 düzeyine çıkarmak zorunda. Bunu başardığı gün, skor üretme zorluğunu da geride bırakacak. Beşiktaş rakip yarı sahada geçirdiği zaman dilimini ne kadar artırırsa, 1-0’lık skorlar da psikolojik bariyer olmaktan çıkacak. Biliç de bunun farkında: Biliç’in önümüzdeki 5 haftayı kayıpsız geçme vurgusunu çok önemsiyorum. Beşiktaş bu hedefe ulaşırsa, pozitif futbola en yatkın takım olarak farkı fena halde fark edilecek çünkü.