Beşiktaş için kritik bir maç. Yönetim kongre kararı almış, takım ligde dökülüyor. Avrupa ligindeki ilk maç mağlubiyet ile bitmiş. Taraftar baskısı hat safhada. Böyle zorlu bir atmosferde Wolverhampton maçına çıkıyorsunuz.
Sahaya sürülen kadro yine değişmiş. Burak Yılmaz fiziksel olarak hazır değil bu yüzden yok. N’Koudou hastalanmış o da yok. Atiba, Gökhan Gönül ve Boyd kulübede. Elneny, Lens, Caner sahada. Her maç bu kadar oyuncu değişimi olursa takımın olmayan ritmi de bozuluyor.
İngilizler ilk devre oyunu kendi sahasında kabul etti. Ani ataklarla golü düşündüler. Jimenez, Neto, Gibss üçgeni ile skor bulmaya çalıştılar. Beşiktaş ise orta sahadan hızlı çıkıp topu Güven Yalçın ile topu buluşturmaya çalıştı. Ancak Güven’in de oyunun ortalarında sakatlanıp çıkması Abdullah Avcı’nın planlarını alt üst etti. Koskoca Beşiktaş takımının forvet hattı Umut’a kaldı. Bu kadar olumsuzluklara rağmen Beşiktaş baskılıydı. Mücadele etti. Dorukhan’ın vuruşunda topun direkten dönmesi Beşiktaş adına büyük talihsizlikti.
İkinci yarı Beşiktaş yine gol için bastırdı. Ljajic pozisyon bulmak ve üretken olmak için uğraştı durdu, ancak vasatı aşamadı. Defansta Vida-Necip ikilisi rakibe açık vermedi. Ancak bekler Douglas ve Rebecho fazla atağa katılmadı. Lens ile Caner ise sürekli orta yaptı ama nafile. Kartal’ın tıkandığı anlarda Vida ileri çıkıp gol aradı ne varki olmadı.
Beşiktaş’ın gruptan çıkmak için kazanmak zorunda olduğu bir karşılaşmaydı. Ancak uzatmada yediği gol umutlarını tümden tüketti. Futbolcuların da kredisi kalmadı, Abdullah Avcı’nın da. Bu bir tükeniştir.