Beşiktaş için kırılma maçıydı. Galatasaray derbisinden alınacak kötü bir skor hem futbolcular hem de Abdullah Avcı için tehlike çanlarının çalması demekti. Galatasaray için alınacak bir galibiyet zirveye ortak olma anlamına gelirdi.
Abdullah Avcı büyük bir risk alıp Ljajic’i yedek soyundurdu. Buna rağmen Beşiktaş ilk 20 dakikada baskılı gözüktü. Umut ile Diaby ve Lens’le tehlikeler yarattı. Tabiki Muslera her pozisyonda atakları savuşturdu. Galatasaray defansında Marcao ise Luyindama uyumsuzluğu yine göze çarptı.
Fatih Terim’in ekibi 25. dakikadan sonra Beşiktaş baskısını kırıp oyuna ortak oldu. Feghouli pozisyonlar hazırladı. Babel futbolu ile ona destek verdi. Andone net bir fırsattan yararlanamadı. Tabi bu pozisyonda Roco’nun hatası vardı. Atiba ile Elneny, Belhanda ile Nzonzi birbirlerine üstünlük sağlamaya çalıştılar. İlk yarıdan aklınızdan ne kaldı derseniz üst düzey olmayan bir futbol vardı.
İkinci yarıya Beşiktaş yine baskılı başladı. Diaby ve Umut ile iki fırsatı harcadılar. Yine de burada Muslera’nın hakkını yememek lazım. Cim-Bom’da Belhanda’nın tutuk olması kanatlardan yeteri kadar hücüm yapılamaması Terim’in oyun planını etkiledi.
Bu dakikalarda Avcı’dan Ljajic hamlesi bekledik. Çünkü Beşiktaş çok fazla boş alan buluyordu ve Avcı bizim gördüğümüzü görüp Lens’i çıkarıp Ljajic’i aldı. Terim de Belhanda-Emre Mor değişikliğine gitti. Taraftar desteğini arkasına alan Beşiktaş’ta Ljajic, Caner’i gördü. Caner ortaladı, Umut şık bir vuruşla fileleri havalandırdı.
Babel’i şutu sonrası Vida’nın eline çarpan topta penaltı verilebilirdi.
Beşiktaş bu galibiyetle yeniden küllerinden doğdu. Pas oyunundan vazgeçen Avcı kredisini uzattı.Bu kadar kötü oynayan Galatasaray’da ise Terim tartışılmaya başlar. Benden söylemesi.