Beşiktaş’ın tek paslı hızlı ve tempolu oyun anlayışı başlangıçta güzel görüntüler verdi. Ver kaçlı pas oyunu Beşiktaş’a Talisca ile penaltı kazandırdı. Atışı kullanan Quaresmakötü bir vuruş yaptı, Beşiktaş’ı bir golden mahrum bırakırken, Akhisar kalecisi Lukac da penaltıyı kurtararak , takımına moral kazandırdı. Bence Quaresma penaltı kullanmasın derim. Kornerler kullansın, kenar orta topları kullansın, başka duran toplara da fazla maydanoz olmasın. Lens’le Beşiktaş iki gol pozisyonu buldu ama golü bulamadı, her iki gol topu da dışarı gitti. Akhisar ilk yarı itibariyle takım savunmasını iyi yapan gözüktü, çabuk kontra-ataklara çıkmasına rağmen, pozisyon ve pozisyonlar bulmakta bir hayli zorlandı.
Negredo’nun, Beşiktaş’a geldiği günlerde “35 gol atarım” civarında sözleri vardı, ama sahadaki görüntüsüne bakacak olursak hiç de kazın ayağı öyle değilmiş. Türkiye’yi Uganda gibi görmeye çalışan yabancılar, işkembeden sallamaya çok meraklı gözüküyorlar. Ama görünen şu ki evdeki hesap çarşıya uymuyor.
Şenol hoca Porto maçı düşüncesinden dolayı takımda belirgin rotasyonlara giriyor. Golcü Cenk’i dinlendirmeye aldı, Negredo’yu koydu, umduğunu bulamadı. Çok kolay gözüken maçlar hiç umulmadık bir şekilde rahat ve kolay kazanacağını zannettiğin zaman bile sıkıntıları beraberinde getirir.
İkinci yarı başında ise Cenk’i oyuna katarak Negredo ile birlikte çift santrafora döndü. Talisca’nın duran topdan atmış olduğu frikik vuruşu Akhisar kalesinin direğinden dönmesi elbette Beşiktaş adına olağanüstü şanssızlık olarak görülebilir.
Akhisarspor ikinci yarı gol pozisyonları bulmasına rağmen Beşiktaş kalecisi Fabri’ye takıldı. Beşiktaş gibi büyük takım Quaresma gibi yıldız futbolcu, maç başında penaltı kaçırırsa, işlerin zora gireceğini hesaplaması lazımdı. Sonuçta Beşiktaş ligde çok önemli iki puanı yitirdi. Medipol Başakşehir ile Galatasaray’ın kapışacağı haftada yitirdiği bu puanlar ile zirveye yaklaşma şansını da kaybetti.