Biliç transferle takımı ateşleyecek birilerini kazanamamıştı, ama kendisi de takıma hiçbir yenilik getirememişti. Hani Oğuzhan’ın biraz daha öne oynaması yenilik sayılacaksa, bu bir züğürt tesellisi olur.
Beşiktaş’ın rakiplerini rahatlatan bir oyun anlayışı var. Topu hücum için bekletiyor! Çabuk top kullanmak yazmıyor futbol kitaplarında. Böylece rakipleri savunma kurgusunu rahatça düzenliyor. Dün de uzun süre öyle oldu. Topu beklettiği için Trabzonspor savunmasını rahatça kurdu ve Beşiktaş bu örülmüş savunmadan geçmekte zorlandı!
Dünkü Trabzonspor gibi önde basmayı bilen ve isteyen iştahlı bir takımla oynayınca Beşiktaş’ın futbol anlayışı savunmada da sırıtıyor. Çok pasla öne çıkarken baskı yiyorlar ve yaptıkları hatalar rakibin geniş alanlar bularak hücum etmesine olanak sağlıyor. O zaman da iyice panikliyorlar. Baskı altında top çıkarma becerileri yerlerde sürünüyor. İlk yarıda tatilde gibiydiler. İşlerine konsantrasyonları düşüktü. Top Trabzon’da iken oyunun hızı 80 ise top Beşiktaş’ta ise hız 40’a düştü! Özgüven kazanacaklarına bir çekingenliğe yakalanmışlardı. Top kayıplarının çokluğuna da bu neden oldu. Bireysel düşmelere de çözüm olmamıştı lig tatili. Söz gelimi Gökhan Töre. Verimli günlerini mumla aratıyor. Düşüşü sürmekte. Biliç ilk çare onu oyundan aldı, Holosko’yu koydu. Aksayan Necip’in görevini de uzun süredir güvenemediği Pedro Franco’ya verdi. Hamleler oyunu dengeleme çabası içindeki Beşiktaş’a kalite katmadı. Bu içi boşalmışlık Beşiktaş için büyük tehlike. Beşiktaş zaten çok kaliteli, oturmuş bir takım değil. Ancak tempolu oynadığı, kendini oyuna tam verdiği zamanlarda başarılı olabiliyor. Bu özelliğini kullanamadığı zaman çok sıradanlaşıyor. Yıldızlarından ve yıldız adaylarından söz ediyoruz zaman zaman. Fernandes ve Oğuzhan gibi. Bu tür adamlar böyle maçlarda takımı ayağa kaldırmalılar. Ama dün ikisi de böyle bir göreve soyunmadılar. Oğuzhan topla oyalanıp yitirmekte Fernandes’e fark attı nerede ise... Maçın özü şu: Trabzonspor olanaklarının paralelinde yapabileceklerini yapabildi. Hatası 1-0’ı koruma tedirginliğine düşmesiydi. Beşiktaş baskıyı kurabildiği zamanda bile bir coşku yakalayamadı. Bu ruh hali hiç iyi değil.