Savunma kurgusuyla, orta sahanın hem savunmaya hem de ileri uca yardımıyla ve ileri ucun yaptığı driplinglerle oyunun kesin hakimi Beşiktaş’tı. İlk yarı en az 4-0 Beşiktaş’ın lehine olmalıydı. Necip ortadan gelen atakları iyi karşılayınca Ersan ve Rhodolfo çok net, iyi oynadılar. Hatta Tolga Zengin ilk yarıda kalesinde hiç pozisyon bile görmedi.
Cenk ileride rakip defansı hem zorladı, hem de arkadaşlarına duvar oldu. Üstün oyunu, çıkana kadar devam etti.
İyi, güzel, hoş da, bu kadar gol kaçırmak, gol pozisyonlarında ciddi olmamak neyin nesi?
Futbolun pozisyon harcayanlara cezasını kesmediği maçlar çok azdır.
Şenol hocanın bu maça farklı bir onbirle çıkacağı belliydi. Ancak şablonla fazla oynamamaya da dikkat etmek gerekir. Sonuçta Avrupa Ligi’nde oynuyorsunuz. Türkiye Kupası’nda 6-7 oyuncu değişebilirsiniz ama bu ligde olmaz. Nitekim Şenol hoca erken değişiklikler yaparak ideal onbirine geri döndü. Çünkü 1-0 tehlikeli bir skordu, nitekim İskenderbey’in yüzde yüz gol olacak bir şutunu Tolga çıkardı.. Skor 1-1’e gelseydi, bu rotasyonun hesabı da sorulurdu..
Beşiktaşlı topçular içinde bu sahada en rahat oynayanı Quaresma oldu. Çünkü 10 gün önce Portekiz Milli Takımı ile birlikte Arnavutluk’a karşı bu sahada oynayıp bir de asist yapmıştı.
İskenderbey takımı sert ve dengesiz oynuyor. Asla Beşiktaş’ın ayarında değil.
Hakem kuralları hakkıyla uygulasaydı İskenderbey ilk yarıda en az üç oyuncusunu kaybetmiş olmalıydı. Siyah-Beyazlı ekip bu maçın rövanşını da İstanbul’da çok rahat kazanır. Zaten gruptan çıkmak istiyorsa İskenderbey maçlarına kafadan 6 puan yazmak zorunda..
Beşiktaş’ta her futbolcu hazır halde.. Zaten Şenol hocanın en büyük özelliği de bu. Beşiktaş tecrübelenmiş, Avrupa’da artık çok rahat maçlar çıkarıyor.
Kerim Frei ve Quaresma’nın driplingleri rakibi sarsarken arkadaşlarına da moral verdi.
Gökhan Töre, Beşiktaş için çok önemli. İkinci yarıda oyuna girdi ve farkını hissettirdi..
Şenol hoca elindeki kadronun hepsini zaman içersinde yormadan kullanmak niyetinde olduğunu bu maçta açıkça gösterdi..